Bir çoğumuz onun ismini Paul Hunter Classic'de Ronnie'ye karşı oynadığında duyduk.Büyük hayranlığını duyduğumuz Rocket'e karşı bir Türk sahneye çıkınca hepimiz heyecanlanmıştık tabi.Ben de bir süre önce kendisine ulaşıp kısa bir soru cevap gerçekleştirdim.
Almanca bir snooker blogunun sahibiyle iletişime geçtikten sonra fikri bana veren blogun sahibi oldu.Ali Kırım'ın Rocket ile gerçekleştirdiği maç, gerçekleştirdiğimiz en yüksek seriler gibi konular ile ilgili bir süre konuştuktan sonra Kırım'ın Fürth Snooker Kulübünde antrenmanlarını sürdürdüğünü öğrendim.Bir süre sonra Fürth Snooker Kulübü'ne mail attım ve onlarda Ali Kırım'ın benimle iletişime geçmesine yardımcı oldular.Ali Kırım'dan şu maili aldım ilk olarak;
"Merhaba ben Ali Kırım.Beni aramışsınız.Kusura bakmayın benim Türkçem pek iyi değildir.Zor vakit bulabildim, çünkü TIR şoförü olduğum için devamlı yoldayım."
Esasında röportaj gibi uzun bir soru cevap gerçekleştirmek isterdim ancak kendisinin de iş yoğunluğundan dolayı az ve öz bir e-posta trafiği yaşandı.Hatta oyuncumuz cevapları iPhone'dan gönderdi.İlk başlarda Türkçesi'nin çok iyi olmadığını söylese de sorulara gönderdiği cevaplardan sonra hiç de öyle olmadığını gördüm.
TIR şoförlüğü yapan Kırım, PTC'lerin hayat bulduğu geçen sezon da turnuvaya katılım göstermişti.Ancak ön elemelerin ikinci turunda elendiği için çoğu Türk snooker izleyicisi onun adını duyamamıştı.Bu sezon, snookerın en yetenekli ismine karşı oynadığı maç ile birden bire herkes tarafından tanındı.Fazla uzatmadan, fazla uzun olmayan soru-cevaplara geçelim;
-Öncelikle, snookera nasıl başladınız ve kaç yıldır oynuyorsunuz?
8 yıldır oynuyorum ancak sadece hafta sonları vakit bulabiliyorum.İşimden dolayı tabi.Snooker'a iyi bir arkadaşım sayesinde başladım.Adı Hans Bergmann ve kendisi 93'ten beri oynuyordu.Bana oyunla ilgili gerçekten bir çok şey öğretti.Ben de biraz ilerledikten sonra turnuvalara katılmaya başladım ve baya tecrübe sahibi oldum.
-Peki snooker'a daha önceden başlamadığınız için bir pişmanlık var mı?
Evet snookera önceden başlamadığım için çok ama çok pişmanım.Tabi oturduğumuz yere en yakın snooker oynanacak yer 110 kilometre ve bunun etkisi var.
-Snooker'ın gelmiş geçmiş en yetenekli ismi olan Ronnie ile oynamak nasıl bir duyguydu?
Ronnie'ye karşı bir gün oynayacağımı hem de bu maçın televizyonda olacağını hayal bile edemezdim.Kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel bir duyguydu.Ondan önceki maçım, bir gün önce tam 4 saat sürdü.Maçta 0-2 gerideydim ama 4-3 kazandım.Maç boyunca rakibim hiç aklımda değildi sürekli Ronnie'yi düşündüm.Çünkü onunla oynamam için kazanmam gerekiyordu.Maç gece 01:00'da bitti ve 1 saat de eve dönüş yolculuğu.Sevinçten ve heyecandan sadece bir saat uyuyabildim.Televizyon ekranında olduğumu bilmek ve bir çok kişinin beni izleyeceğini düşünmek yetmiyormuş gibi bir de rakibim Ronnie idi.
-Maçtan önce belinizle ilgili problemleriniz olduğunu duymuştuk.Bu durum maç sırasında sizi etkiledi mi?
Belimden o gün fazla şikayetim yoktu.
-Almanya'da mı doğdunuz yoksa sonradan ailenizle beraber göç mü ettiniz?
Türkiye'de doğdum ama 3 yaşımdan beri ailemle burada yaşıyorum.
-Evli misiniz?Eğer evli ve çocuk sahibiyseniz çocuklarınızdan herhangi birini snooker oyuncusu olarak yetiştirme planınız var mı?
Evet, 24 yıldır evliyim ve iki çocuğum var.Ama maalesef snookera hevesleri yok.Oğlum iki yıl kadar oynadı ve 8 yaşında çocuklar şampiyonu oldu.Fakat başka hobileri de var.Bulunduğumuz yerde snooker masasının olmaması bu konuda etkili oldu.
-Almanya'da yaşayan bir arkadaşım(bahsettiğim blogun sahibi), size karşı ırkçı saldırılardan bahsetti.Tam olarak işin aslı nedir?
Burada yaşanan olay aslında ırkçı saldırı sayılmaz.Sadece kendini bilmeyen iki serserinin işi.
-Peki son olarak, snooker oynamak isteyenlere diyecekleriniz?(Adettendir böyle bitirmek)
Snooker sevenlere söyleyeceklerim şunlar; Snooker çok güzel ve zevkli bir spor. Fakat televizyondan görüldüğü gibi kolay değil.Pooldan çok çok daha zor.Yani başarılı olmak için haftada en az 3-4 gün ve hergün de 3-4 saat antrenman gerek.Antrenmanda ve oyunda disiplin disiplin disiplin...
Saygılar Selamlar.
Sevgili Ali Kırım'a Türk snooker izleyicileri adına teşekkür ettim ve içten başarı dileklerimi yolladım.
*Fotoğraflar Monique Limbos'a aittir.
türk oyuncuların bilardoya olan kabiliyetini bir kez daha gördüm.Sadece hafta sonları antrenman yaparak(!!!!) roketin rakibi olmak.sanırım genlerimizde war bilardo yeteneği :D.Röportaj süper olmuş kısa ve öz.
YanıtlaSil:D
YanıtlaSil