Dünyanın önde gelen bahis şirketlerinden olan ve bahis dışında bir çok alanda da etkinliği bulunan Ladbrokes Ocak ayının 9-16 tarihleri arasında düzenlenecek olan The Masters'a sponsor oldu.
Hearn'ün gelişiyle beraber neredeyse hiç bir turnuva da yaşanmayan sponsor sıkıntısı, The Masters'a 2 haftadan az bir süre kala Masters için de bir problem olmaktan çıktı.Genellikle turnuvalara 1-1.5 hafta kala duyrulan sponsorluk anlaşmaları yine benzer şekilde bir açıklamayla snooker severlere duyruldu.
37. yılına giren snookerın en prestijli turnuvalarından The Masters'a geçen sene Pokerstar.com sponsor olmuş ve toplamda 500 bin £'a varan ödülü oyunculara dağıtmıştı.Ladbrokes Dünya Dart Şampiyonası'na da sponsorluk yapmıştı.
Snookerın patronu Hearn: "Masters için gerçekleştirdiğimiz uzun süreli ve başarılı sponsorluktan dolayı mutluyuz.Yıllar içerisinde bir çok kez Ladbrokes ile çalıştım, şimdi sıra Masters'a geldi ve artık seslerini snookerın olduğu yerlerde de duyuruyorlar."
Ladbrokes Genel Müdürü Gary McIlraith ise BBC'nin yayınladığı bir turnuvayla daha çok izleyiciye ulaşabilecek olmanın harika olduğunu söyledi.
Dünyanın önde gelen bahis şirketlerinden olan ve bahis dışında bir çok alanda da etkinliği bulunan Ladbrokes Ocak ayının 9-16 tarihleri arasında düzenlenecek olan The Masters'a sponsor oldu.
Aslında 2010 yılının enleri anketlerini oluştururken, sene içerisinde akılda kalan bir çok olayı hatırlamıştık.Ancak atladıklarımız ve yer vermediklerimiz de arada yer aldığı için, 2010'a genel bir bakış atmak iyi olur düşüncesindeyim.Gelin seneyi gözden geçirelim;
Dünya Şampiyonası çeyrek final mücadelesi
2010 yılı snooker sezonu Championship League mücadeleleri ile başladı ancak daha önemlisi kısa süre sonra başlayacak olan The Masters'dı.İlk 14 oyuncunun direk katılımı ve 15-16 sıralarında yer alan oyuncularında wild cardlardan gelen rakipleriyle oynadığı maçlar sonunda son 16 belli oldu.Jimmy White'ın wild cardlarda ki mücadelesi çılgın bir seyirci kitlesini maça çekmişti.MC Rob Walker ise White'ı salona "Gönüllerin Şampiyonu" olarak çağırıyordu.
The Masters tüm hızıyla ilerlerken bir önceki sezonun rövanşı niteliğinde ki finale adım adım gidiliyordu.Ronnie yarı finalde Mark Williams ile karşı karşıya gelmiş ve harika bir maçı tüm snooker severler izlemişti.Son dakikasına kadar heycanın eksik olmadığı maçta gülen taraf ise Rocket olmuştu.Finalde ise hepinizin bildiği gibi Selby için her şey kötü giderken bir anda onun lehine dönmüştü.Tesadüf o ki Selby'nin geri dönüşü, Ronnie'nin The Masters şarkısı olan The Hours grubunun "Ali in the Jungle" parçasıyla örtüşür gibiydi.Zira şarkının başında "Nasıl başladığın değil, nasıl bitirdiğin..." sözleri yer alıyor.Önceki sezonun rövanşını oldukça akılda şekilde alan Selby kupasıyla beraber mutluluk pozları verirken, 09-10 sezonunda kazandığı tek turnuvaya da veda ediyordu.
Selby bu sezon The Masters'da üçüncü zaferini hedeflediğini açıkladı.
The Masters geride kalırken kısa bir süre sonra başlayacak olan Welsh Open'a oyuncular dikkatlerini vermeye başlamışlardı.Turnuvanın tüm ev sahibi oyuncuları, yani Gallerliler turnuvaya çeyrek finalde veda ederek turnuvadan Galli bir şampiyon çıkma ihtimalini çöpe göndermişlerdi.Turnuvanın en akılda kalan maçlarından biri çeyrek finalde Mark Allen ve Ronnie arasında gerçekleşmişti.Ronnie'nin iki kez üst üste maksimum seri denemesi başarısız olmuştu.Özellikle sadece renklilere kaldığı ikinci denemesinde kaçırdığı yeşil ile 10. maksimuma ulaşma şansını kaçıran Rocket oyunun geri kalanında harika oynamış ve rakibi Mark Allen, havlusunu ıstakasına takarak beyaz bayrağı çekmişti.
Turnuvanın yarı finalde sezonun dördüncü Ronnie-Higgins eşleşmesi gerçekleşiyordu.Shanghai, Grand Prix ve Uk Championship'ten sonra ikili Welsh Open'da da karşı karşıya geldiler.Son iki maçın galibi Higgins geriden gelerek galibiyete ulaşırken, Dünya Şampiyonluğundan sonra devam eden yüksek formunu da sürdürmeye devam ettiğini gösterdi.Diğer yandan ise turnuvanın son şampiyonu Ali Carter ünvanını koruma şansını yakalayarak finale yükselse de Higgins'in kimselere geçit vermeye niyeti olmadığını bir kez daha görüyorduk.Rakibini 9-4 gibi rahat bir skorla geçen İskoç oyuncu sezonun ikinci sıralama finalinde, ilk zaferine imza attı.Turnuvadan istediklerini alamayan oyuncular için Dünya Şampiyonası öncesi son durak ise Çin olacaktı.
Bir çok oyuncu için yeni umutlarla başlayan turnuva, wild cardlardan gelen oyuncuların sürprizlerine tanıklık etti.İlk turda Çinliler'in sevgilisi olan Ronnie genç oyuncu Tian Pengfei karşısında 5-3 mağlup olarak turnuvadan eve yine eli boş döndü.Sezonun en formda ismi olan John Higgins ise çeyrek finalde tekrar parıldamaya başlayan yıldız MJ Williams'a karşı koyamadı.Evinde oynadığı turnuva da vatandaşlarına bir hediye vermek isteyen Ding ise finale kadar oldukça formda ilerlemesine rağmen zafere ulaşamadı.Uzun süren sıralama turnuvası zaferine dur deme fırsatını net bir biçimde yakalayan Williams 10-6'lık zaferiyle kupayı havaya kaldırmayı başarmıştı.
Ve sezonun finali yani Dünya Şampiyonası'na gelinmişti.Tüm oyuncular için özel anlam taşıyan turnuva Gould ve Steve Davis'in ilk turda rakiplerini eleyerek bir üst tura yükselmelerinin heyecanıyla başladı.Bu sene Davis için ayrı bir anlam daha teşkil ediyordu.Yıllar önce Dünya Şampiyonası finalinde son siyahta 18-17 kaybeden efsane, maçın yıl dönümünde Dennis Taylor ile bir canlandırma maçına çıkacaktı.Davis'in bir sonra ki rakibi ise çetin bir ceviz, son dünya şampiyonu John Higgins oldu.Turnuvanın en unutulmaz iki maçından biri de bu maçtı kesinlikle.Steve Davis'e karşı bir türlü kilidi açmayı başaramayan son şampiyon rakibinin kendisi karşısında ortaya koyduğu performansa boyun eğmek zorunda kaldı ve turnuvaya veda etti.The Crucible'da ki 30. senesine giren Davis gerçekten bunun hakkını veriyordu.The Masters'ın yarı finalistleri Mark Williams ve Ronnie ise burada kozlarını bir kez daha paylaştılar.Son derece üst düzey bir maçın oynandığı turda kazanan yine Rocket olurken, Çin'de kazandığı galibiyetin moraliyle The Crucible'a gelen Williams evine eli boş dönüyordu.Turnuvanın en unutulmaz maçından bir diğerine ise Neil Robertson imza attı.11-5 geride olduğu maçta 12-13'lük bir galibiyet alan Avusturalyalı oyuncu finale artık daha emin adımlarla ilerliyordu.Gould turnuva sonrası röportajlarında bu durumu "Kamyon çarpmış gibiydim." diyerek özetliyordu.Turnuvanın en eğlenceli maçı ise Dennis Taylor ve Steve Davis arasında ki canlandırma maçında gerçekleştirildi.(Maç yazısı)Kahkahaların eksik olmadığı maçta tabi ki kazanan 25 sene önce olduğu gibi Dennis Taylor oldu.Finale yürüyen bir diğer isim ise ilk 16'ya geri dönmek isteyen eski şampiyonlardan Graeme Dott'tı.Tüm güçlü rakiplerini geride bırakan Dott finalde kazanamamış olsa da turnuva başında koyduğu hedef olan ilk 16'ya geri dönmeyi gerçekleştirdiği için mutluydu.
Finalde kazanan Neil 30 yıl sonra kupayı Uk sınırları dışına çıkarmayı başarırken kariyerinin en önemli zaferine de burada imza atıyordu.Turnuvanın final gününde ise gündeme bomba gibi düşen John Higgins'in şike yaptığı suçlamaları iddaası oyuncuyu mahkeme karara bağlanana kadar snooker turnuvalarından men ederken, snooker severleri de derinden yaraladı.
Yaz aylarına snooker patronu Barry Hearn'ün planları oylanarak girildi ve Hearn ve planları oy birliği ile kabul görerek icraata geçti.Snookera canlılık getirmesi beklenen küçük sıralama turnuvası formatında ki Players Tour Championship'ler başladı ve ilk 16 dışında ki bir çok oyuncu bu turnuvalarda kupa kaldırarak sıralama da kendileri için önemli adımlar attılar.
Yeni sezon ise Shanghai Masters ile başladı.Ailevi nedenleriyle turnuvada yer almayan Ronnie dışında mahkemesi turnuva sırasında sonuçlanacak Higgins'te turnuva da yer almadı.Galler'den sonra finale yükselemeyen Ali Carter tekrar finalde görünerek Shangha Masters'da ki ilk şampiyonluğunu yaşamayı başardı.Turnuva arasında ise Higgins'in masum olduğu mahkeme kararınca ispatlanarak Almanya'da düzenlenecek olan EPTC5 ile beraber turnuvalara dönmesine karar verildi.
Formatı değişen World Open'da en iyi 5 frame üzerinden oynanan maçlar hızlı ve akıcı bir turnuvayı bizlere izletirken, turnuva da Ronnie'den bir de 147 izleme keyfine eriştik.Onuncu kez maksimuma ulaşan Ronnie bu alanda ki rekoru da tekrar eline aldı.147 yanında turnuva da ortaya koyduğu rahat oyuna rağmen finalde son Dünya Şampiyonu ve Grand Prix'in gediklisi Neil'a diş geçiremeyen Ronnie 5-1 gibi net bir skorla kaybederek Neil'ın Glasgow alışkanlığını bozmadı.
Power Snooker'da oyuncuların eğlenceli hareketleri dikkat çekti.
Sezonun heyecan veren turnuvalarından bir diğeri ise Power Snooker idi.İlginç bir deneme olan Power Snooker'da maçlar dakika üzerinden oynanırken, normalden çok daha farklı snooker kuralları uygulanarak izleyenlere keyif dolu dakikalar yaşatıldı.Vuruş süresi, hızlı oyun şartlarının olduğu yerde rahatlayan Rocket bu turnuvada galibiyete ulaştı.
Eylül ayıyla beraber başlayan snookerın bir diğer önemli davet turnuvalarından olan Premier League Snooker'da ise Neil,Shaun,Ronnie ve Fu gruptan çıkarak finallerde yer aldılar.Ronnie gruptan itibaren rahat götürdüğü maçları, finaller de çok yüksek bir ivmeye taşıyarak Premier League kupasını kaldırdı ve bu turnuva da 9. zaferini alarak herhangi bir turnuva da en çok zafer elde eden oyuncu ünvanına da kendi adını yazdırdı.
Uk Championship öncesi düzenlenen son PTC turnuvalarından olan EPTC5 ve EPTC6 ise Higgins için oldukça mutluluk dolu anlara sahne oldu.Katıldığı ilk turnuva olan EPTC5'de şampiyonluk elde eden Higgins, EPTC6'da da finale çıkmasına rağmen karar oyunun da şampiyonluğu kaçırdı.
Higgins şampiyonluk duygusunu "Rüyaların yapıldığı maddeye" benzetti.
Takvimler aralık ayını gösterdiğinde ise Uk Championship'e sıra geldi.Şampiyonluk beklenen büyük oyuncuların hepsi bir bir elenirken Higgins bir türlü durmak bilmedi.Yaşadığı karanlık günlerin ardından çok büyük bir mutluluğa kavuşmasına az kalmıştı Higgins'in.Ancak finalde ki rakibi Williams maça oldukça hızlı başladı ve hızlı devam ederek oyunu 9-5'e kadar taşıdı.Williams, Çin'den sonra büyük bir turnuvada galibiyet almaya sadece 1 frame kala rakibinin geri dönüşüne mani olamadı.Skor 9-7 iken frame topunu cebe göndermiş olmasına rağmen Higgins'in bıraktığı snookerla oyunda kalmayı başarmıştı.
Yeni snooker sezonumuz her zaman olduğu gibi yine The Masters ile başlayacak.Umudumuz ise 2010'dan daha unutulmaz maçların oynandığı bir sezon görmek.
Aslında 2010 yılının enleri anketlerini oluştururken, sene içerisinde akılda kalan bir çok olayı hatırlamıştık.Ancak atladıklarımız ve yer vermediklerimiz de arada yer aldığı için, 2010'a genel bir bakış atmak iyi olur düşüncesindeyim.Gelin seneyi gözden geçirelim;
Snookerın en prestijli turnuvalarından olan Masters'a adım adım yaklaşıyoruz.Seyircisi, atmosferi, maçlarıyla her zaman ayrı bir yeri olan Masters'ın son şampiyonu Mark Selby ise bu turnuvada ki parolasını şimdiden belirledi: "3. Kez Zafer"
2010 Masters'da bizlere harika bir final izletenlerin baş mimarları arasında yer alan Mark Selby, 2011 Masters için de hedefini şimdiden koydu.Bu güne kadar bu turnuvaya sadece 3 kez katılan Mark Selby iki kez zafere imza atarak kendisi için önemli bir başarıya imza atmıştı.2008 yılında Stephen Lee'ye geçen İngiliz oyuncu bu sezon da Rocket'i geri de bırakarak ikinci kez kupayı kaldırmıştı.
"Masters'da şu ana kadar iyi bir geçmişim var, Wembley'de oynamayı seviyorum ve burası beni en iyi şekile büründürüyor.
Son iki sezonda Ronnie'ye karşı oynadığım final maçlarındaki atmosfer şu ana kadar gördüklerimden en iyileriydi.Ronnie beni 2009'da yendi ben de onu bu sene yendim.Bu sene üçüncü kez finalde karşılaşmak muhteşem olur.
Belki izleyiciler bu sene bizi finalde görünce sıkılmaya başlayabilir ancak böyle olacağını sanmıyorum."
The Masters'ın en çok zafere ulaşan ismi ise 7 kez ile Stephen Hendr.The Masters 2011 Ocak ayında 9-16 tarihleri arasında Wembley'de gerçekleştirilecek.
Snookerın en prestijli turnuvalarından olan Masters'a adım adım yaklaşıyoruz.Seyircisi, atmosferi, maçlarıyla her zaman ayrı bir yeri olan Masters'ın son şampiyonu Mark Selby ise bu turnuvada ki parolasını şimdiden belirledi: "3. Kez Zafer"
En iyi maç, en iyi oyuncudan sonra 2010'un hayal kırıklığı yaşatan anlarını da beraber seçiyoruz.Herhangi bir an olabilir, bir karar frameinde ki hata, kötü performans...Adaylar aşağıda, bakalım sizler hangilerini seçeceksiniz.Öncelikle neden hayal kırıklığı oluşturduklarını tekrar hatırlayalım.
Ronnie O'Sullivan 9-10 Mark Selby(The Masters) Snookerın en prestijli turnuvalarından biri olan Masters'da karşılaşan ikili harika bir maçı snooker severlere izletmişlerdi.Ancak maç Rocket hayranları için pek de güzel bir şekilde sonuçlanmadı.Maçta 9-6 öne geçmesine rağmen, kendisini şampiyonluğa ulaştıracak framei bir türlü kazanamayan Ronnie rakibinin geri dönüşüne karşı koyamadı.
Ronnie O'Sullivan-Mark Allen 147 Denemeleri(Welsh Open) Ronnie ile başlamışken Ronnie ile devam edelim.Hatırlayacağınız gibi Galler Açık 2010'da unutulmaz bir Ronnie-Allen maçı izlemiştik.2-1 geride olduğu maçta Rocket, üst üste iki kez 147 denemesine girişmiş, ilk denemesinde orta cebe kaçırdığı kırmızı ile 88'de kalırken, ikinci denemesinde ise harika vuruşları gerçekleştirerek 122'ye kadar dayanmıştı.Ancak kaçırdığı düz yeşil maksimuma engel oldu.
Martin Gould 12-13 Neil Robertson(World Championship) İlk seansı 11-5 önde kapayıp, ikinci seansta tur için iki frame'e ihtiyaç duyan Gould önce rakibinin üst üste 5 frame kazanmasına müsade etti.Ardından durumu 12-10'a getirerek tura sadece bir adım kalmışken bu kez de üst üste 3 frame kaybederek turnuva dışında kalan taraf oldu.
Stephen Maguire Bir türlü istediği formu tekrar yakalayamayan Maguire, 2010 yılı içerisinde yine bir turnuva zaferine imza atamadı.Ara sıralama turnuvası niteliğinde sayabileceğimiz PTC'ler de iki final görmesine rağmen yine şampiyonluk yaşayamayan İskoç oyuncu, ülkesinde düzenlenen yeni formatalı World Open'da da finalde var olmayı başaramadı.
Liang Wenbo 2009 yılıyla beraber adından sıkça söz ettirmeye başlayan genç Çinli'den herkes bir şeyler bekliyordu.2009 Shanghai Masters'da final oynamış olması da bu umutları oldukça artırmış ve beklentileri de yükseltmişti.Ancak beklenen gerçekleşmedi.Turnuvalarda üst üste aldığı başarısız sonuçlara, PTC'ler de eklenince Çinli oyuncu ilk 16 içerisinde girdiği 2010 yılına ilk 16 dışında kalarak veda etti.
Yok ben bunlardan hiç birini düşünmüyorum derseniz, ankete kendi tercihinizi de girebilirsiniz.
En iyi maç, en iyi oyuncudan sonra 2010'un hayal kırıklığı yaşatan anlarını da beraber seçiyoruz.Herhangi bir an olabilir, bir karar frameinde ki hata, kötü performans...Adaylar aşağıda, bakalım sizler hangilerini seçeceksiniz.Öncelikle neden hayal kırıklığı oluşturduklarını tekrar hatırlayalım.
2010'un en iyi maçlarını seçmeye başladıktan sonra sıra 2010 yılına damga vuran oyuncuya geldi.Aslına bakarsanız çoğu turnuvanın finalinde benzer isimlere rastladık 2010 yılında.Ben de bunlara istinaden ankete sadece dört oyuncunun adını ekledim.Eğer bunlardan birini beğenmediyseniz kendi düşüncenizi de ankete ekleyebilirsiniz.Gelelim oyuncuların bu sene neler yaptığına;
Neil Robertson 28 yaşında ki Avusturalyalı 09-10 sezonuna Grand Prix zaferiyle başlamıştı.Kendisi için özel yeri olan bu turnuvada elde ettiği şampiyonluktan sonra ise ortalardan kayboldu.Masters ilk turunda Rocket'e elenen son Dünya Şampiyonu, Uk Championship'te ise çeyrek finalde Shaun Murphy'e mağlup olarak turnuva dışında kalmıştı.Sezon için Galler, Çin ve Dünya Şampiyonası için bir şeyler yapmaya çalışan Neil, Galler'de ise turnuvaya son 16 turunda finalist Ali Carter'a elenerek veda etmişti.Benzer kaderi Çin'de de yaşan Avusturalyalı oyuncu yine son 16 turundan ileri gidemeyerek buradan da eli boş ayrılmıştı.Artık varını yoğunu Dünya Şampiyonası'na vermek istediğinden olsa gerek zafere doğru ilerlemeyi başarmıştı.Aslında Neil burada da sadece bir tur ilerleyerek elenme tehlikesine çok yaklaşmıştı ama Gould karşısında ki efsane geri dönüşü onu şampiyonluğa daha da inandırdı.Bu sezon içerisinde ise PTC'ler de pek görünmeyen oyuncu, şampiyonluğu çok sevdiği İskoçya'da ki yeni format olan World Open finalinde Ronnie'yi 5-1 geçerek zafere ulaşmıştı.
Graeme Dott Snookerın eski Dünya Şampiyonlarından olan Dott bir türlü şanssızlıklardan kurtulamadığı bir sezon daha geçiriyordu.Halı saha maçında kolundan sakatlanıp uzun bir süre oyundan uzak kalan İskoç oyuncunun, ilk 16 dışında kalmış olması da cabasıydı.Dünya Şampiyonası öncesinde, hedefini ilk 16'ya tekrar girmek olarak açıklayan Dott bunu başaracaktı.Ülkesinde düzenlenen Grand Prix ön elemelerinde kaybeden Graeme Uk Championship ilk turunda da Gallerli Mark Williams'a elenmişti.İstediği formu bir türlü tekrar yakalayamayan 33 yaşında ki oyuncu umutlarını Galler Açık'a taşıdı.İlk turda galibiyet alan ve son 16'ya yükselen Dott burada ise vatandaşı Higgins'e elenerek turnuvaya veda etti.İlk 16'ya dönüş için önünde sadece Dünya Şampiyonası ve Çin Açık kalması oyuncunun şansını da giderek azaltıyordu.Nitekim Çin Açık'ta da ilk turda kaybederek hüsranla evine dönen İskoç oyuncu Dünya Şampiyonası için sıkı bir hazırlık dönemine girdi.Dünya Şampiyonasında oldukça zorlu rakipleri geçmeyi başaran Dott finale kadar yükseldi ancak şampiyonluğa ulaşamadı.Yine de kendine belirlemiş olduğu ilk 16'ya dönme hedefini gerçekleştirmiş olması onun için son derece önemliydi.Bu sezon ise World Open'da ana tura kalamaması ve Uk Championship'te ise çeyrek final şansını yakalamasına rağmen rakibi Higgins'e kaptırmış olması kendi adına hayal kırıklığı yaratan anlar oldu.
Mark Williams MJ Williams sadece Gallerliler için özel bir oyuncu değil snooker için de her zaman önemli bir yeri olan bir oyuncu.Ancak zaferlerle dolu kariyerinin büyük düşüş dönemi başlamış ve neredeyse 3 seneden fazla bir süre hiç bir sıralama turnuvası zaferi alamadan yoluna devam etmişti.Gelen 09-10 sezonuyla beraber bu şanssızlığını kırmak isteyen Gallerli bunu başaracaktı da.Grand Prix yarı finaliyle başladığı sezon da, Uk Championship'in süpriz isimlerinden olan Peter Lines'a son 16 turunda kaybederek devam etti.Masters çeyrek finalinde Ronnie O'Sullivan ile kıyasıya geçirdiği mücadeleden yenik çıkmasına rağmen, Galler'de çeyrek final görmeyi başarmıştı.Uzun süredir hasretle beklediği sıralama turnuvası zaferine çok yaklaşan Williams Çin'de bunu gerçekleştirmeyi başardı.Dünya Şampiyonasın da ise önüne taş koyan oyuncu yine Ronnie oldu.Bunun dışında bu sezonun yeni turnuvalarından olan Players Tour Championship serilerinde de oldukça başarılı sonuçlar alan Williams basamakları oldukça hızla tırmanarak sıralama da hakettiği yere doğru yükselişini sürdürdü.Bu sezon Shanghai ve İskoçya'da istediğini alamayan 35 yaşında ki oyuncu Uk Championship'te finale kadar uzandı ve galibiyete 1 frame uzakta olmasına rağmen zafere ulaşamadı.
John Higgins Son Dünya Şampiyonu ünvanıyla başladığı 09-10 sezonunda Higgins'ten yine iyi bir performans izleyecektik.Shanghai'de şampiyon Rocket'e elenerek turnuva dışında kalan Higgins, Grand Prix'te de turnuvaya erken veda etmişti.Uk Championship'te efsane nitelikte ki yarı finalde Ronnie O'Sullivan'ı geride bırakarak finale yükselmiş olmasına rağmen Ding'e karşı koyamadı.Masters'da erken bir veda ile turnuvadan ayırılırken, Galler Açık'ta son şampiyon Ali Carter ile karşılaşarak şampiyonluğa ulaştı.Çin Açık'ta ve Dünya Şampiyonasında ise iddaalı şekilde çıkmış olmasına rağmen erken veda eden taraf oldu.Ancak işler tam da Dünya Şampiyonası zamanında değişti.Şike yaptığına dair suçlamalara maruz kalan İskoç oyuncunun bir de görüntüleri ortaya çıkınca, olaylar açıklığa kavuşana kadar turnuvalardan men edilmesine karar verildi.Eylül ayında Shanghai Masters oynanırken suçsuz bulunan Higgins snookera büyük dönüşünü de Uk Championship'le yapacaktı.Bu arada PTC'nin ayaklarından olan EPTC'lere katılarak önce Almanya'da bir zafer elde etti ardından da Prag'da final oynamayı başardı.Asıl büyük olay ise Uk Championship'te olacaktı.Çok zorlu maçlar oynamasına karşın finale kadar gelen efsane oyuncu 9-5 geriye düştüğü finalde Mark Williams'a karşı harika bir geri dönüş gerçekleştirdi ve yaşadığı kötü olaylara rağmen kazandığı zaferle herkese ne kadar büyük bir isim olduğunu tekrar gösterdi.
2010'un en iyi maçlarını seçmeye başladıktan sonra sıra 2010 yılına damga vuran oyuncuya geldi.Aslına bakarsanız çoğu turnuvanın finalinde benzer isimlere rastladık 2010 yılında.Ben de bunlara istinaden ankete sadece dört oyuncunun adını ekledim.Eğer bunlardan birini beğenmediyseniz kendi düşüncenizi de ankete ekleyebilirsiniz.Gelelim oyuncuların bu sene neler yaptığına;
Geçtiğimiz günlerde prosnookerblog'da dolaşırken gözüme çarptı ve ben de acaba burada ki snooker severler bu konuda ne düşünüyor diye merak ettim.Şüphesiz ki 2010 yılında snookera damga vuran bir çok olay, bir çok maç yaşandı.Biz şimdilik akılda kalan maçı seçelim ancak önce maçları biraz hatırlayalım;
Ronnie O'Sullivan 6-5 Williams (Masters) Son şampiyon Rocket ünvanını korumak için geldiği turnuvada basamakları teker teker çıkmış ve yarı finalde Gallerli Mark Williams ile karşılaşmıştı.İlk 16 dışında kaldığı dönemlerin izini silmeye başladığı sezonla beraber Mark Williams rakibi karşısında harika bir performans ortaya koymayı da başarmıştı.Üstelik Williams wildcard turunda rakibi Rory Mcleod'u geride bırakarak turnuvaya katılmştı.Başa baş giden mücadele de yüksek kalitede bir snooker izleten iki oyuncudan Ronnie final yükselen isim olmayı başarmıştı.
Selby 10-9 Ronnie O'Sullivan (Masters) Son zamanlarda aralarında oynadıkları çoğu maçta büyük çekişme oluşan ikili finalde karşı karşıya gelmişlerdi.Oyuna harika bir başlangıç yapan Rocket 112,101 ve 86'lık serilerle ilk seansı 5-3 önde kapamayı başarmıştı.
Akşam seansına geçildiğinde ise adeta seyirciler salonda çılgınca bir havaya bürünmüştü.Önce 7-5 üstünlüğü ele geçirmeyi başaran Ronnie daha sonrasında skoru 9-6'ya kadar taşımıştı.Şampiyonluk ünvanını korumaya sadece bir frame kala herkes Selby'nin harika geri dönüşünü izlemiş ve Mark 9-6 geriye düştüğü maçı 9-10 kazanarak harika bir performansa imza atmayı başarmıştı.
Steve Davis 13-11 J.Higgins (World Championship) Şüphesiz ki yıllarca unutulmayacak bir maçlardan biri bu maç.Son şampiyon John Higgins burada defalarca şampiyonluk yaşamış rakibi Steve Davis ile karşılaşıyordu.Şüphesiz ki özellikle son turnuvalarda gösterdiği performans ile herkesin favorisi Higgins'ti bu maçta ancak beklenenler gerçekleşmedi.The Crucible'da 30. yılını kutlayan Davis buna yaraşır bir galibiyet alacaktı.
Higgins maçta ne yaptıysa bir türlü oyunu koparıp götüremedi.Kritik noktalarda yaptığı hatalar başına büyük işler açmıştı.Oyunda 10-9 geriye düşen Davis skoru 10-10 yapmayı başarmış, daha sonra da 12-11 öne geçtiğinde salonda heyecan üst düzey olmuştu.Higgins'in felaket bir uzun mesafe kırmızı denemesinden sonra maçı koparan Davis çeyrek finalde şampiyonluğa gidecek olan Neil'a karşı koyamamıştı.
Robertson 13-12 Gould (World Championship) Şampiyonluğu hak etmiş olmak böyle bir şey olsa gerek.Neil'ın burada gerçekleştirdiği geri dönüş inanılmaz bir andı.İlk seansı 6-2 geride kapatan Avusturalya'lı ikinci güne 11-5 geride başladı.Martin Gould'un kariyerinde ki en üst noktalardan biri olabilecek Dünya Şampiyonası çeyrek finali için kazanması gereken sadece 2 frame vardı.Ancak ikinci gün öyle şeyler oldu ki anlatılacak gibi değildi.Üst üste kazandığı 5 frame ile durumu 11-10'a getiren daha sonra 12-10 geriye düştüğü halde bu sefer de üst üste 3 frame kazanan Neil'a yarı final yolu da gözükmeye başlamıştı.
Ronnie O’Sullivan 13-10 Mark Williams (World Championship) Ocak ayında Masters'da izleyenlere harika bir snooker gösterisi sunan ikili bu kez Dünya Şampiyonasın'da karşı karşıya geldiler.Her iki oyuncunun da harika denebilecek bir performans ortaya koyduğu maçta Rocket bir başka oynayınca üst tura çıkmıştı.Oyunun hemen her alanında harika vuruşlar sergileyen Ronnie rakibini düşürdüğü zor durumların karşılığını almış ve maçı 13-10 kazanarak çeyrek finalde Masters'ın rövanşı için Selby ile karşılaşmaya gidiyordu.
Mark Selby 13-11 Ronnie O'Sullivan (World Championship) Mark Williams karşısında ortaya koyduğu snookerı ilk seansta ortaya koyamayan Rocket gibi rakibi Selby'de pek iyi bir performans sergilemiyordu.4-4 biten ilk seansın ardından ikinci seansa hızlı giren Ronnie maçı 9-5 kadar getirmişti ancak 9-5 ve türevleri skorların uğursuzluğuna inanmaya başlamış olacak ki bu dakikadan sonra tutukluk yapmaya başladı.Sadece iki frame daha kazanabilen Rocket, Selby'nin geri dönüşüne bir kez daha tanıklık etti.
Higgins 10-9 Williams (UK Championship) 6 aylık snooker cezasından sonra ilk ciddi sıralama turnuvasında yer alan Higgins zaman zaman zorlanarak da olsa finale kadar gelmeyi başarmıştı.Diğer tarafta ise rakiplerini bir bir geçen ve yarı finalde de harika bir geri dönüşe imza atan Mark Williams vardı.İki efsanenin bir araya geldiği maçta Mark oldukça iyi bir performansla durumu 9-5'e kadar taşımayı başarmıştı.Ancak bundan sonra Higgins'in geri dönüşü başladı.Skor 9-7'ye gelirken maç topunu cebe gönderen Williams rakibinin bıraktığı snookera kurban olmuştu.Daha sonrasını ise sizler daha iyi biliyorsunuz...
Geçtiğimiz günlerde prosnookerblog'da dolaşırken gözüme çarptı ve ben de acaba burada ki snooker severler bu konuda ne düşünüyor diye merak ettim.Şüphesiz ki 2010 yılında snookera damga vuran bir çok olay, bir çok maç yaşandı.Biz şimdilik akılda kalan maçı seçelim ancak önce maçları biraz hatırlayalım;
Daha önceden vakit bulup oluşturabildiğim küçük bir snooker testini sizler için hazırlamıştım.Gerçekten kayda değer bir ilgi gördüğü için bir yenisini daha hazırlamaya karar vermiştim ve onu da tamamladım, sizlere sunuyorum.
Daha önceden vakit bulup oluşturabildiğim küçük bir snooker testini sizler için hazırlamıştım.Gerçekten kayda değer bir ilgi gördüğü için bir yenisini daha hazırlamaya karar vermiştim ve onu da tamamladım, sizlere sunuyorum.
Dün tamamlanan German Masters 2011 ön elemeleriyle beraber son 32 turunda yer alacak olan 16 oyuncu belirlendi.Uk Championship'te çeyrek final görmeyi başaran Stuart Bingham son 32 şansını kaçırırken, genç oyuncu Jack Lisowski kendisine göre güçlü sayılabilecek rakibi Marcus Campbell karşısında 3-5 galip gelerek Almanya vizesi almış oldu.Ancak tur atlayanlar için iş henüz bitmedi...
En iyi 9 frame üzerinden oynanan maçlarda Ryan Day tecrübeli rakibi Steve Davis'e karşı frame vermeden 5-0 galip gelmeyi başardı.Davis ilk turda rakibi Judge'ın çekilmesiyle tur atlamış ikinci turda ise Matt Couch'ı 5-2 geçerek son 48'e kalmıştı.
Bir başka efsane isim olan Ken Doherty'de üçüncü turdan itibaren katıldığı ön elemelerde rakibi Liu Song karşısında 5-4 mağlup oldu.Uk Championship'in süpriz isimlerinden olan Mark Joyce ise ilk turda Andrew Pagett'i 5-1 geçerek son 32'de kalabileceği sinyalini verir gibi oldu ancak ikinci turda Alan McManus rakibini 5-3 ile geçerek turnuva dışına itti.Joyce Uk Championship'e veda ettiğinde basın toplasında şunları söylemişti;"Geçtiğimiz sezon benzer şeyleri burada Peter Lines gerçekleştirmişti.Ben onunu sezonun geri kalanında çok fazla maç kazanacağına ihtimal vermiyordum.Şimdi aynı şeyleri kendim adına düşünüyorum.Çabukçak çalışmaya başlamalı ve Almanya'da ki turnuvalarda ana tabloya kalmaya konsantre olmalıyım.", anlaşılan tahminleri doğru çıkıyor.
İşte alınan toplu sonuçlar ve tur atlayan isimler;
Stuart Bingham 1-5 Anthony Hamilton Barry Hawkins 2-5 Thanawat Thirapongpaiboon Marcus Campbell 3-5 Jack Lisowski Ken Doherty 4-5 Liu Song Liang Wenbo 2-5 Nigel Bond Judd Trump 5-3 Jimmy Robertson
Andrew Higginson 5-2 Tony Drago Matthew Stevens 5-3 Simon Bedford Tom Ford 2-5 Anthony McGill Gerard Greene 3-5 Dominic Dale Joe Perry 5-3 Alan McManus
Stephen Lee 5-2 Matthew Selt Ryan Day 5-0 Steve Davis Martin Gould 0-5 Joe Swail Marco Fu 5-3 Dave Harold Mark Davis 4-5 Robert Milkins
Final haftasında ise tur atlayan 16 oyuncudan en düşük sıralama puanına sahip 8 oyuncu wildcard hakkı kazanan 8 oyuncu ile mücadele ederek son 32'ye kalma mücadelesine katılacaklar.Bundan sonra ise turnuva son 32 turundan alışık olduğumuz şekilde ilerleyecek.
Dün tamamlanan German Masters 2011 ön elemeleriyle beraber son 32 turunda yer alacak olan 16 oyuncu belirlendi.Uk Championship'te çeyrek final görmeyi başaran Stuart Bingham son 32 şansını kaçırırken, genç oyuncu Jack Lisowski kendisine göre güçlü sayılabilecek rakibi Marcus Campbell karşısında 3-5 galip gelerek Almanya vizesi almış oldu.Ancak tur atlayanlar için iş henüz bitmedi...
Son bir kaç gündür sürekli turnuvalara katılım haberleri geçiyor aradan ve bunlara bir yenisi daha ekleniyor.İki gün önce başlayan ve bu senenin yeni turnuvası olan German-European Masters için ön eleme maçlarında sona doğru geliniyor.
Öncelikle ön elemlerin detayları hakkında bilgi vererek başlayalım.
1.Tur: 33-64 ve 65-96 sıralamasında yer alan oyuncular 2.Tur: 1.Tur galipleri kendi aralarında maç yaparlar 3.Tur: 17-32 ve 2.Tur galipleri
Kalan tur maçları ise turnuva zamanında Almanya'da gerçekleştirilecek.Hatırlayacağınız gibi turnuva 2-6 Şubat 2011 tarihleri arasında Berlin'de gerçekleştirilecek.Son zamanlarda snookera patlayan ilginin bir başka kaynaklarından olan Almanya önceleri ev sahipliği yaptığı bir sıralama turnuvasına tekrardan kavuşmuş olacak.
Turnuvanın 1. ve 2. gün sonuçlarına buradan ulaşabilirsiniz.Bugün 17 Aralık Cuma günü en iyi 9 frame üzerinden oynanacak son tur maçlarının programı ise şöyle;
12:00 Stuart Bingham v Anthony Hamilton Barry Hawkins v Thanawat Thirapongpaiboon Marcus Campbell v Jack Lisowski Ken Doherty v Liu Song Liang Wenbo v Nigel Bond Judd Trump v Jimmy Robertson
14.30 Andrew Higginson v Tony Drago Matthew Stevens v Simon Bedford Tom Ford v Anthony McGill Gerard Greene v Dominic Dale Joe Perry v Alan McManus
21:00 Stephen Lee v Matthew Selt Ryan Day v Steve Davis Martin Gould v Joe Swail Marco Fu v Dave Harold Mark Davis v Robert Milkins
Turnuvanın wildcard turunda yer alacak isimler ise bir kaç gün önceden belli olmuştu.Genç Belçikalı Luca Brecel'in yine yer almayı başardığı katılımcıların listesi de şöyle;
Luca Brecel Lasse Munstermann Mario Wehrmann Maurice Le Duc Hans Blanckaert Tomasz Skalski Stefan Kasper TBC (DragonStars tarafından belirlenecek)
Son bir kaç gündür sürekli turnuvalara katılım haberleri geçiyor aradan ve bunlara bir yenisi daha ekleniyor.İki gün önce başlayan ve bu senenin yeni turnuvası olan German-European Masters için ön eleme maçlarında sona doğru geliniyor.
Snookerın yeni çocuklarından sayılan ve bu sene dördüncü yılına giren Championship League Snooker'da ilk grup eşleşmeleri belli oldu.Yıldızlar geçidini andıran 1.Grup geride bıraktığımız Uk Championship'in finalist ve şampiyonunu tekrar karşı karşıya getirecek.3 Ocakta başlayak organizasyonun maçları ise en iyi 5 frame üzerinden gerçekleştirilecek.
CLS'de toplam 7 grup yer alıyor.Oyuncular gruplarda birbirleriyle en iyi 5 frame üzerinden maçlar gerçekleştiriyorlar ve ilk 4 içerisinde yer alan oyuncular grup finaline yükselerek grup şampiyonluğu adına yarışıyorlar.Şampiyon dışında kalan üçlü ve grup beşincisi ise bir sonraki grupta yer alan üç oyuncuya ilave edilerek toplamda 7 oyuncu diğer grubu oluşturuyor ve maçlar devam ediyor.
7 grubun şampiyonu ise şampiyonlar grubuna geçerek burada ilk dört mücadelesi veriyor.İlk dörde girmeyi başaranlar ise Gruplar Şampiyonluğu mücadelesine eleme usulü ile devam ediyor.Gruplar Şampiyonu olmayı başaran oyuncu da gelecek olan Premier League'de yer almaya hak kazanıyor.CLS'nin son şampiyonu olma başarını gösteren isim ise Marco Fu oldu.
İşte yıldızlar geçidini andıran 1. Grupta mücadele edecek olan oyuncular;
John Higgins, Mark Williams, Ali Carter, Stephen Maguire, Graeme Dott, Mark Selby ve Shaun Murphy.Bu grupta şampiyonluk başarısı gösteremeyen dört isim ise Ronnie O'Sullivan, Neil Robertson ve Jamie Cope ile mücadelesine devam edecek.
Turnuvanın bu seneki katılımcıları arasında Stephen Hendry, Ding Junhui, Mark Allen, Peter Ebdon ve Marco Fu da yer alıyorlar.
Snookerın yeni çocuklarından sayılan ve bu sene dördüncü yılına giren Championship League Snooker'da ilk grup eşleşmeleri belli oldu.Yıldızlar geçidini andıran 1.Grup geride bıraktığımız Uk Championship'in finalist ve şampiyonunu tekrar karşı karşıya getirecek.3 Ocakta başlayak organizasyonun maçları ise en iyi 5 frame üzerinden gerçekleştirilecek.
Snookerın yeni heyecanlarından olan Players Tour Championship'in katılımcıları geride bıraktığımız EPTC-6 ile belli olmuştu ve bugün gerçekleştirilen kura çekimiyle Dublin'de düzenlenecek finalin eşleşmeleri de belirlendi.
Snookerın efsane isimlerinden olan Ken Doherty'nin ve WPBSA Başkanı Jason Ferguson'ın katıldığı kura çekiminde 16-20 Mart arasında oynanacak finallerin ilk tur eşleşmeleri ve sonrasında oyuncuların çeyrek finalde oynayacakları rakipleri de belli oldu.Hatırlayacağınız gibi PTC sıralaması olan "Order of Merit" in ilk 24 sırasında yer alan oyunculardan 8-24 arasında kalanları ilk tur eşleşmelerini gerçekleştirecekler.Ardından turu geçen 8 oyuncu ise ilk 8 oyuncuyla çeyrek finallerden yoluna devam edecek.
İlk tur eşleşmeleri ve çeyrek finaller şöyle gerçekleşti;
Ricky Walden v Liang Wenbo (Kazananın rakibi Shaun Murphy) Mark Davis v Joe Jogia (Kazananın rakibi Stephen Lee) Matthew Stevens v Gerard Greene (Kazananın rakibi Dominic Dale) Stuart Bingham v Stephen Maguire (Kazananın rakibi Marcus Campbell) Marco Fu v Michael Holt (Kazananın rakibi Barry Pinches) Jamie Jones v Martin Gould (Kazananın rakibi Judd Trump) Anthony Hamilton v Tom Ford (Kazananın rakibi Mark Williams) Andrew Higginson v Jack Lisowski (Kazananın rakibi Mark Selby)
Snookerın yeni heyecanlarından olan Players Tour Championship'in katılımcıları geride bıraktığımız EPTC-6 ile belli olmuştu ve bugün gerçekleştirilen kura çekimiyle Dublin'de düzenlenecek finalin eşleşmeleri de belirlendi.
Birleşik Krallık turnuvasının sona ermesiyle beraber sıralamada meydana gelen değişiklikler, German Masters ve Welsh Open için kullanılacak seri başı oyuncular listesi belli oldu.
Uk Championship'te şampiyon olarak 8 bin sıralama puanı alan Higgins birinciliğe tekrar yerleşirken, yerini aldığı Neil Robertson'ı ise ikinci basamağa itti.PTC'lere katılım göstermeyen ve burada da erken elenerek büyük bir hayal kırıklığı yaratan Rocket 9. sıraya kadar gerilerken, finalist Mark Williams üçüncülüğe kadar ilerlemeyi başardı.
Welsh Open ve German Masters için kullanılacak olan seri başı oyuncular listesine buradan,
Uk Championship sonrasında oluşan geçici sıralama ise buradan ulaşabilirsiniz.Ayrıca yeni sıralama sistemiyle ilgili aklınıza takılanları da buradan sorabilirsiniz.
Birleşik Krallık turnuvasının sona ermesiyle beraber sıralamada meydana gelen değişiklikler, German Masters ve Welsh Open için kullanılacak seri başı oyuncular listesi belli oldu.
Uk Championship'te şampiyon olarak 8 bin sıralama puanı alan Higgins birinciliğe tekrar yerleşirken, yerini aldığı Neil Robertson'ı ise ikinci basamağa itti.PTC'lere katılım göstermeyen ve burada da erken elenerek büyük bir hayal kırıklığı yaratan Rocket 9. sıraya kadar gerilerken, finalist Mark Williams üçüncülüğe kadar ilerlemeyi başardı.
Welsh Open ve German Masters için kullanılacak olan seri başı oyuncular listesine buradan,
Uk Championship sonrasında oluşan geçici sıralama ise buradan ulaşabilirsiniz.Ayrıca yeni sıralama sistemiyle ilgili aklınıza takılanları da buradan sorabilirsiniz.
Seyir zevki açısından özellikle finallerinde tavan yapan Uk Championship'in ardından turnuvaya ilişkin küçük notları da sizlerle paylaşayım istedim.İlk olarak turnuvanın yüzlük seri raporuna göz atalım.
Turnuvanın en yüksek serisi Mark Joyce - Mark Williams çeyrek final mücadelesinde çıkarken, turnuva da toplamda 57 tane yüzlük seri gerçekleştirildi.Serilerin 7 tanesine imzasını atmayı başaran Neil Robertson ve Maguire turnuvanın en çok yüzlük seri gerçekleştiren ismi olmayı başardılar.Şampiyon Higgins ise toplamda dört tane yüzlük seri gerçekleştirmeyi başardı.İşte turnuvanın yüzlük serileri;
Seyir zevki açısından özellikle finallerinde tavan yapan Uk Championship'in ardından turnuvaya ilişkin küçük notları da sizlerle paylaşayım istedim.İlk olarak turnuvanın yüzlük seri raporuna göz atalım.
Higgins 9-5 geriye düştüğü final mücadelesinde rakibi Williams'a masayı dar ederek 9-10'luk harika bir zafere imza attı.Ve mutluluğunu da başlıkta ki cümleyle dile getirdi.
Dün akşam snooker severler her açıdan efsane olabilecek nitelikte bir maç izledi.Maçı ilk seansında oyuna rahat ve hızlı başlayan Mark Williams 6-2'yi bulurken muhtemelen kafasında ikinci seansta işi bitirebileceği düşüncesini canlandırmaya başlamıştı.Aslında işler pek de fena gitmedi.İki oyuncunun karşılıklı aldığı frameler ile geçen maç 9-5'e geldi dayandı.Artık şampiyonluğa bir frame uzakta bulunan Williams eline şans da geçmesine rağmen kupanın diğer kulpundan da tutamadı.Aslında Williams için kritik frame 11. ve 12. framelerdi.Bu iki framede de şans bulmasına rağmen yaptığı basit hatalara kurban olan Gallerli oyuncu bedeli şampiyonluktan uzak kalarak ödedi.
İskoç John Higginse ise 6 ay gibi uzun bir süre sonra çıktığı ilk tam sıralama turnuvası niteliğinde ki Uk Championship'te zafere imza atarak, büyük bir oyuncu olduğunu herkese tekrar hatırlatmayı ihmal etmedi.Yüz bin £ ve 8 bin sıralama puanı kazanan Higgins, bu sıralama puanları sayesinde de tekrar birincilik koltuğuna geçmiş oldu.Ayrıca Higgins kariyerinde ki üçüncü Uk Championship zaferine imza atarak dört zaferle önünde bulunan Rocketin ensesine yapıştı.
Higgins:"Belki bu bir alın yazısı.Zaferi babama ve tüm aileme hediye ediyorum.Tüm hafta boyunca kendime göre doğru olan şeyleri yapmaya çalıştım.Beni galibiyetten uzaklaştıracak şeylere dur deme konusunda kararlıydım.Mark'ın harika performansı sonrasında durdurulabilirdim bu yüzden gururluyum.Bu demek oluyor ki oynamam ve kazanmam için her şey tekrar bana döndü."
"Skor 9-5 olduğunda tamamen oyun dışında kalmıştım.Mark'ın bugün harika oynadığını ve maçı kontrolünde götürdüğünü hissediyordum.Asla pes etmedim ancak bu dağa tırmanmak gibiydi.Skor 9-7 olmasına rağmen Mark oldukça sakin görünüyordu."
Higgins maçın en önemli dönüm noktası olan 17 framede rakibinin sarı topa pozisyon almaması ile ilgili olarak ise şu açıklamalarda bulundu.
"O framede siyahı gönderirken sarıya da pozisyon almalıydı.1996 British Open finalinde Nigel Bond'a karşı benzer bir şeyi ben yapmıştım.Kırmızıyı cebe gönderdikten sonra siyaha pozisyon için oynamamıştım çünkü snookera ihtiyacı vardı ancak en sonunda kaybetmiştim.O vuruşu hiç unutmam ve sanıyorum ki Mark da kendininkini unutmayacak."
"9-9'da bile onun cesaretini kaybetmeyecek bir oyuncu olduğunu biliyordum.Masaya geldiğinde temizleyeceğini düşünüyordum çünkü kilidi çözmüştü ve eğer o kahverengiye gitse potu gerçekleştirebilirdi."
Kendisi için dramatik biten final ile ilgili olarak Williams ise pişman olduğu anı şu şekilde dile getirdi.
"Pişman olduğum tek vuruş maç 9-7 iken siyahtan sarıya gitmeyerek yaptığım vuruştu.Bu aklımdan çıkmadı ve daha sonra kazanmak için mücadele ettim.Son framede kahverengiyi pot yapamadığım için biraz şanssızım ancak herhangi bir şikayetim yok.Bu hafta en iyi oyunumu oynadım ancak turnuvanın en formda ismine kaybettim.Maçı kazanmak için şans buldum ancak kullanamadım."
Higgins 9-5 geriye düştüğü final mücadelesinde rakibi Williams'a masayı dar ederek 9-10'luk harika bir zafere imza attı.Ve mutluluğunu da başlıkta ki cümleyle dile getirdi.
Son finalistin belli olduğu günde snooker izleyicileri harika bir maça tanık oldu.Williams'ın rakibi Murphy'e adeta arefeyi gösterip bayramı göstermediği maç son dakikasına kadar oldukça soluk kesici şekilde ilerledi.
Maçın ilk seansı iki oyuncu için de orta dereceli olarak geçti.Mark Williams'ın 5-3'lük avantajla giden Mark Williams'ı ikinci seans için ilginç dakikalar bekliyordu.Zaten maçın en etkileyici dakikaları da ikinci seansta yer aldı.
İkinci seans her iki oyuncunun sırasıyla aldığı iki frame ile başladı ve skor 6-4'e geldi.Ancak ne olduysa bundan sonra oldu ve Shaun Murphy çılgınca bir oyun ortaya koydu adeta.Üst üste kazandığı dört frame ile durumu 8-6'ya taşıyan Shaun final oldukça yakın duruma geldi.Ancak İngiliz oyuncu bu frameleri kazanırken bir de yeni rekora imza attı.Rakibi Williams'a hiç pot şansı vermeden iki yüzlük seri ve iki de ellilik seri gerçekleştiren Murphy toplamda 517 sayıya ulaşarak bu alanda ki rekoru kendi eline almış oldu.Bu rekor daha önce her hangi bir sıralama turnvasında John Higginse 494 sayı ile aitti.Rekoru üç sene öncesinde Ding Junhui, Premier League Snooker maçında rakibi Stephen Hendry'e karşı 495 sayı alarak tekrar kırmıştı.Ancak Shaun ulaşılması daha da zor bir rekora imza attı.Bu arada morali oldukça bozulduğu açıkça görülen Williams en basit topları bile cebe gönderemedi.Zaten rekorun gelmesinde ki en büyük sebeplerden biri de buydu.
Ancak rekorlar da Murphy'i kurtarmaya yetmedi.Neil Robertson, Murphy'nin uzak mesafe potları kontrolsüzce denemesin rağmen masada kendisine bir şans bırakmaması konusunda veryansında bulunmuştu.Oyun 8-6 olduktan sonra Murphy'nin bu şans zinciri de kırıldı ve yavaş yavaş kendine gelmeyi başaran Williams özellikle uzak mesafe de başarılı potlar çıkarmaya başlayarak oyunu önce 8-8'e taşıdı.Ardından da karar frameinde ilk bulduğu uzak mesafe ile serisine başlayarak finalin bir ucundan tuttu.Rakibi daha sonra tekrar masaya gelme şansı bulsa da Williams başarılı bir performans ortaya koyarak büyük maç oyuncusu olduğun da göstermiş oldu.
Mark Williams:"Korkunç bir maçtı.8-6 geri düştüğümde 'Buraya kadar.' dedim.Ancak daha sonra ıstaka hakimiyetimi değiştirdim ve bir kaç uzun mesafeden sonra kendime geldim.Son üç frame buraya geldiğimden beri oynadığım en iyi oyundu.Oyunu 7-3'e taşıyamadığım için biraz şanssızdım ve skor 6-4 olduğunda onun iyi oynamaya başlayacağını biliyordum.Sonrasında gerçekten çok iyi oynadı ve harika seriler gerçekleştirdi.Skoru 8-6'ya taşıdığında oturduğum yerden 'Sona geldik.' dedim çünkü her şeyi pota çeviriyordu ve ben şans bulsam dahi değerlendiremiyordum.
Finalde olduğum için mutluyum ve turnuvayı kazanmak için elimde büyük bir fırsat var.İkimizin daha önceden çok güzel maçları oldu bu yüzden maçı iple çekiyorum ve tahmin ediyorum ki Higgins'te aynı şeyleri düşünüyor.Harika bir maç olacak.Beraber profesyonel olduk ve bir çok maç yaptık.Higgins'in ikimiz için yaptığı bugünün yaşlıları nitelemesine katılıyorum ancak hala bu gençlerle başa çıkabiliyoruz."
Murphy:"Garip oyunlardan biriydi.İyi oynamama rağmen kaybettim.Hiç bir şeyden şikayetçi değilim.Mark ihtiyacı olduğu anda harika oynadı.Tek şikayetim maç 8-6 iken oyunu almak için net bir fırsat yakalayamamış olmam.Williams beni oyunun dışına itti."
Final bugün 12 Aralık Pazar günü 16:00 ve 22:00 seanslarında gerçekleştirilecek.Yayın akışına buradan ulaşabilirsiniz.
Son finalistin belli olduğu günde snooker izleyicileri harika bir maça tanık oldu.Williams'ın rakibi Murphy'e adeta arefeyi gösterip bayramı göstermediği maç son dakikasına kadar oldukça soluk kesici şekilde ilerledi.
Uk Championship'in ilk finalisti bugün gerçekleştirilen yarı final maçıyla belli oldu.Geçtiğimiz sezon unutulmaz bir yarı final maçıyla finale yükselen Higgins bu sezon ise rahat bir şekilde finale adını yazdırdı.
Kariyerinin beşinci Uk Championship finaline ulaşan Higgins, genç rakibi karşısında fazla zorlanmadan maçı kontrol etti.İlk seansı geriden takip ederek gelse de ikinci seansta toparlamasını iyi bilen İskoç oyuncu sıralamada eski konumuna dönmeyi de büyük ölçüde garantiledi.Aslına bakacak olursak, ikinci seansın açılışında Mark Allen'ın kaçırdığı siyah oyunu tersine çevirdi.46'lık serisine 65'le cevap veren Higgins hem öne geçti hem de mental olarak kontrolü eline aldı.
Higgins daha önce 98-2000 yıllarında oynadığı finallerden zaferle dönmüş, 96 yılında ve geçtiğimiz sezon da ise mağlup olarak kupadan mahrum kalmıştı.Higgins'in rakibi yarın gerçekleştirilecek Mark Williams-Shaun Murphy mücadelesinden sonra belli olacak.
Hggins maç sonunda bulunduğu konumla ilgili olarak şunları söyledi;"Şu an bir peri masalı yaşadığım konusuna katılıyorum.Döner dönmez katıldığım PTC'yi kazanmak ve bu turnuvada gerçekleştirdiklerim harika.Geri dönmüş olmak harika."
Olası bir Mark Williams eşleşmesi ile ilgili olarak "Mark ve ben 10 sene önce bir finalde karşılaşmıştık.O zamanlar ikimizde daha zindeydik, saçlarımız daha fazlaydı ve yüzümüzde daha az çizgiler vardı.Ancak ikimizde halen iyi durumdayız.Mark oyunun gördüğü en iyi oyunculardan biri." değerlendirmesinde bulunan Higgins, Shaun ve Williams arasında ki yarı final maçı ile ilgili olarak ise; "Shaun yeni nesil bir oyuncu ve her topu pot yapabileceğini düşünüyor bu yüzden ilginç bir maç olacağı kesin.Mark bu hafta her maça büyük favori olarak çıktı ancak bu kez Murphy ön planda ve bunun Mark'a yardımcı olabileceğini düşünüyorum.Bu Williams'ın üzerinden baskıyı alabilir ancak çok yakın bir maç olacağı kesin." diyerek görüşünü dile getirdi.
Finalde tecrübeli rakibine ikinci seansta diş geçiremeyen İrlandalı genç oyuncu Allen, "John yakın giden maçlarda ne kadar iyi olduğunu gösterdi ve ben de burada bir şeyler öğrendim.Bu gece ilk framein anlamı oldukça büyüktü.Tüm dikkatimi siyaha verdiğimde 5-4 öne geçmek yerine geri düşebileceğimi biliyordum.John'ı finalde yenebilecek kimseyi görmüyorum." sözleriyle rakibinden övgü dolu sözlerle bahsetti.
Turnuvanın son yarı final mücadelesi bugün 15.30 ve 21.00 saatlerinde Mark Williams ve Shaun Murphy arasında gerçekleştirilecek.
Uk Championship'in ilk finalisti bugün gerçekleştirilen yarı final maçıyla belli oldu.Geçtiğimiz sezon unutulmaz bir yarı final maçıyla finale yükselen Higgins bu sezon ise rahat bir şekilde finale adını yazdırdı.
Finale sadece 2 gün kala Uk Championship'in son 5 senesinde finallerde neler olup bittiğine biraz göz atalım dedim.Unutulmayan maçlar,dramatik sonlar...
2005;Takvimler 2005 yılını gösterdiğinde ortaya 18 yaşında bir genç çıktı.Snookerın popülerleştiği ülkelerin başında gelen Çin'in yeni yıldızlarından olan Ding Junhui ön elemelerden gelip rakiplerini bir bir geçerek finale kadar yürümeyi başarmıştı.Rakibi ise kendi yaşına inat yaparcasına burada yer almayı başaran efsane oyuncu Steve Davis idi.48 yaşında ki oyuncu çılgın bir taraftar desteği altında maça çıkarken, son framede zafere giden genç Çinlinin her vuruşunun alkış almaya başlaması snooker severlere 93 yılında Rocket'in Hendry karşısında kazandığı zaferi hatırlatır gibiydi.
2006;Kariyerinde önemli turnuva zaferleri bulunan Peter Ebdon o sezon ki ilk ve tek sıralama turnuvası finalini Uk Championship'te oynamıştı.Rakibi ise bu turnuvayı en çok kazanan isim olan Stephen Hendry olmuştu.Kariyerine yedinci Uk Championship zaferini eklemek isteyen efsane İskoç yarı finalde kendisi gibi İskoç olan Dott'ı geçmişti.Çeyrek finalde ise her snooker izleyicisinin hatırlayacağı o maç vardı.Ronnie kaçırdığı bir kırmızı sonrası Hendry'nin elini sıkmış ve maçı bırakıp gitmişti.Finalde işler Hendry'nin istediği gibi gitmiyordu.İlk seansı rakibi karşısında geride kapayan İskoç oyuncu ikinci seansta da üstünlüğü ele geçiremeyince 10-6 mağlup olmaktan kurtulamamıştı.
2007;Ronnie taraftarlarının oldukça güzel bir sezon olarak hatırlayabilecekleri 07-08 sezonu gerçekten de Rocket için oldukça iyi gidiyordu.Sezon öncesinde "Bu sezon biri Uk Championship'te diğeri World Championship'te olmak üzere iki 147 gerçekleştirerek Hendry'nin rekorunu geçmek istiyorum." diyen Rocket bunu gerçekleştirecek miydi?Aylardan aralık olduğunda Uk Championship her zaman olduğu gibi büyük bir heyecan ile başladı.Rakiplerini bir bir geçerek yarı final gelen Rocket'in karşısında bir önceki sezon dünya finalinde Higgins'e meydan okuyan Selby vardı.Kıran kırana geçen maç karar frameine taşınmış ve skor 8-8 olmuştu.Sezon öncesinde söylediklerini akıllara kazımak istercesine oyuna başlayan Rocket karar frameinde gerçekleştirdiği 147 ile finale yükselirken rakibi Selby kendisini kenardan alkışlıyordu.Diğer yandan ise İskoç Maguire önemli rakipleri geçerek finale gelse de rakibi karşısında varlık gösteremeden 10-2'lik mağlubiyetle kupaya veda ediyordu.
2008;Yıl 2008 olduğunda ise Shaun sahneye çıktı.2005 yılında Dünya Şampiyonası zaferine 1'e 150 verilen Murphy burada zafere imza atarak tüm otoriteleri şaşırtmıştı.Şimdi tarih tekerrür edecekti.Bahis şirketleri Murphy'nin zaferine 1'e 250 verirken Murphy bunu duymuş olacak ki büyük bir konsantrasyonla turnuvaya başladı.Bir önceki sezonun finalisti Maguire'ı yarı finalde geçen İngiliz oyuncunun rakibi ise kariyerinde ki tek sıralama zaferi 2006 Grand Prix olan Marco Fu idi.Karar frameine taşınan maç Murphy'nin istediği gibi sonuçlanmıştı.
2009;Geçtiğimiz sezon ise burada harika maçları izlediğimiz bir turnuva oynanmıştı.Uk Championship'in kendisi için özel bir yeri olduğu bilinen Ding formda başladığı sezonda ilk zaferini en prestijli turnuvalardan birinde yaşamak isterken, son dünya şampiyonu Higgins ise formunu korumaya devam ediyordu.Finale kadar Shaun Murphy, Maguire, Ali Carter gibi kariyerinde sıralama turnuvası zaferleri ve finalleri bulunan oyuncuları geçen Ding final için Higgins'ten bir adım geride görülüyordu.Diğer yanda ise Higgins önüne geleni yenip geçerken yarı finalde işler çok değişmişti.Ronnie O'Sullivan ile karşılaşan İskoç oyuncu 8-2 önde olduğu maçta ne olduğunu anlayamamış ve skor 8-8'e kadar gelmişti.Heyecanın salonun her noktasında hissedildiği maçta Higgins bulduğu tek ve ilk şansı kullanarak final çıkarken rakiplerine 'Bu sene de formdayım.' mesajını veriyordu.Ancak Çinli rakibi Ding tüm planları alt üst ederek Higgins'in yoluna taş koymayı başardı.10-8 galip gelen 22 yaşında ki oyuncu kariyerinde ki ikinci Birleşik Krallık zaferine imza atarak kupayı havaya kaldırıyordu.
Finale sadece 2 gün kala Uk Championship'in son 5 senesinde finallerde neler olup bittiğine biraz göz atalım dedim.Unutulmayan maçlar,dramatik sonlar...
Son yarı finalistlerin belli olduğu perşembe gününde turnuvanın en formda oyuncusu olarak gösterilen Neil Robertson, Shaun Murphy'e boyun eğerken, yaşattığı süpriz başarılarıyla adından söz ettiren Mark Joyce'da tecrübeli rakibi Williams karşısında dirense de sonunu getiremeden turnuva dışında kaldı.
İlk seansları 4-4'le geçilen iki maçın sonuç skorları da aynı şekilde oluştu.Gallerli Mark Williams maçın kimi bölümlerinde zor anlar yaşamasına rağmen 27 yaşındaki rakibi Joyce'u geçmeyi başardı.Mark Joyce skoru 6-6'ya taşırken turnuvanın en yüksek serisi olan 143'e imza atarken, kariyerinin en iyi sıralama turnuvası turuna da Uk Championship 2010'da imza atarak turnuvaya veda etti.
Mark Williams:"Oldukça zor bir gündü.Uzun mesafe oyunum hiç iyi değildi.Kötü olmama rağmen turnuvada buraya kadar gelmiş olmam beni şaşırtıyor.50'lik seri gerçekleştirmeden 7-8 frame almak büyüleyici.Ancak asla pes etmiyorum, ne kadar kötü oynadığımı sorun etmiyorum ve sonuç olarak buradayım."
Mark Joyce:"Hiç bir şikayetim olmadan harika bir hafta geçirdim.Altı maç üst üste kazandım ve umuyorum ki kariyerim burada bir çıkış yakaladı.Geçtiğimiz sezon benzer şeyleri burada Peter Lines gerçekleştirmişti.Ben onunu sezonun geri kalanında çok fazla maç kazanacağına ihtimal vermiyordum.Şimdi aynı şeyleri kendim adına düşünüyorum.Çabukçak çalışmaya başlamalı ve Almanya'da ki turnuvalarda ana tabloya kalmaya konsantre olmalıyım."
Günün diğer maçında ise World Open şampiyonu Neil Robertson ile Premier League finalisti Shaun kozlarını paylaştılar.Üst düzey bir snookerın maç boyunca devam ettiği ikilinin mücadelesinde pot yüzdeleri maçın sonunda %90'ın üzerinde yer alırken, maça bozulan skor tabelası damgasını vurdu.Mücadele 8-7 Murphy lehine iken arızaya geçen skor tabelası 5-10 dk arasında bir süre içerisinde çalışır hale getirilirken bu arada geçen süreyi oyuncular içeride geçirdiler.BBC Sport spikeri John Virgo bu durumu "Arada ki boşluğu seyirciler şarkı söyleyerek geçirsin." şeklinde bir şakayla değerlendirdi.
Shaun Murphy:"Neil harika bir oyuncu ve onunla çok iyi maçlarımız var.Son framede ki uzun kırmızı bir Muphy klasiğiydi.Kırmızıyı gördüğümde hemen denemeye karar verdim.Son framede olan sıkıntıya(skor tabelası olayı) eğlenceli yanından bakmaya çalıştım ancak salona tekrar geldiğimde kırmızıyı cebe gönderemeyecektim.Şanslıyım ki o kırmızının maç sonuyla pek alakası olmadı.Finale doğru yürümek harika olacak."
Neil Robertson:"Shaun maç boyu uzun mesafe potlar denedi özellikle siyah etrafında ki ceplere kontrolsüz denemeleri oldu.Bunları yaparken şans meleğine sahip olmalıydı çünkü bana sonunda hiç bir şey bırakmıyordu.En sonunda çok riskli bir şut denemesinde bulundu ve belki de bu neden onun tutarsız olduğunun bir göstergisi."
Neil ayrıca maça son dakikalarda yetiştiğini de ifade ederek sorunun kendisinden kaynaklandığını belirtti.
"Maç 13.30'da başlayacak diye biliyordum.Önceden bir kaç kez kontrol etmem gerekiyordu.Benim kendi hatam.Saat 12:18'de ben halen yatakta vakit geçiriyordum ta ki turnuva direktörü Martin Clark telefon edene kadar.Cevap verir vermez öğrendim ki maç 12.30'da başlayacakmış.Hemen telefonu kapadım ve üstümü giyindim ve salona vaktinde geldim.Sadece iki antreman vuruşu yapmak için vaktim vardı.Buna rağmen 9-7 kaybetmiş olmam kötü değil."
Son yarı finalistlerin belli olduğu perşembe gününde turnuvanın en formda oyuncusu olarak gösterilen Neil Robertson, Shaun Murphy'e boyun eğerken, yaşattığı süpriz başarılarıyla adından söz ettiren Mark Joyce'da tecrübeli rakibi Williams karşısında dirense de sonunu getiremeden turnuva dışında kaldı.
Uk Championship'in ilk iki yarı finalisti dün gece belli oldu.Maçlarının ilk seanslarını önde kapayan iki oyuncu da ikinci seans sonunda yarı finale yükselen isim olurken, turnuvanın en yüksek serisi de Bingham-Allen mücadelesinden çıktı.
John Higgins 5-3 önde olmasına rağmen ikinci seansa oldukça kötü bir başlangıç yaptı ve üst üste 3 frame kaybederek 5-6 geri düştü.Kendisi için kritik dakikaların başladığı bu anlarda toparlanan Higgins tıpkı rakibi Maguire'ın kendisine yaptığı gibi üst üste 3 frame kazanarak durumu 8-6 kendi lehine çevirmesini bildi.Bu dakikadan sonra oyundan biraz da olsa kopmaya başladığı görülen Maguire durumu 8-7'ye getirmeyi başardı ancak kritik hatayı ise 16. framede yaptı.Orta cebe oldukça kolay bir kırmızı kaçıran İskoç Maguire bu dakikadan sonra rakibinin masada ki serisini izleyerek turnuvadan elendi.
John Higgins:"Bugün burada iyi işlerde, kötü işlerde vardı.5-6 geri düştüğümde oyundan kopabilirdim ancak sağlam bir şekilde geri döndüm ve çok iyi üç frame çıkardım.Oyuna geri döndüğümden beri kazandığım maçların sayısı hayallerimin ötesinde ve bu harika."
Diğer yarı finalist ise turnuvanın iyi bir iş çıkaran süpriz ismi Bingham-Allen mücadelesinden çıktı.Mark Allen'ın 9-7'lik galibiyetiyle sonuçlanan maçta ilk seansı Allen 5-3 önde kapamıştı.İki oyuncunun sırasıyla kazandığı frameler sonunda 6-4'e gelen skor daha sonrasında eşitliklerle devam etti.Üst üste iki frame kazanarak durumu 6-6'ya getiren Bingham 12. framede turnuvanın en yüksek serisi olan 142'ye de imza atmayı başardı.Geriye kalan bölümde yalnızca bir frame alabilen 35 yaşında ki Bingham rakibine boyun eğmek zorunda kaldı.
Mark Allen:"İkinci seansta oldukça kötü bir oyun çıkardım.Ancak sadece oyuna ortak olmaya çalıştım.Çünkü Bingham'ın geçmişte bu tip galibiyetleri yoktu ve kendimi kaybetmiş olarak göremedim.Bu benim 5. yarı finalim ve umuyorum ki ilk finalim olacak ve umuyorum ki ben de John'ı durdurabilecek adam olacağım.Gergin değilim çünkü masaya gelip iyi oynamak benim elimde.Eğer bunu başarabilirsem ilerde de başarmayı deneyeceğim."
Turnuvanın diğer çeyrek final mücadeleleri bugün(9 Aralık Perşembe) günü gerçekleştirilecek.Yayın akışına buradan ulaşabilirsiniz.
Uk Championship'in ilk iki yarı finalisti dün gece belli oldu.Maçlarının ilk seanslarını önde kapayan iki oyuncu da ikinci seans sonunda yarı finale yükselen isim olurken, turnuvanın en yüksek serisi de Bingham-Allen mücadelesinden çıktı.
Ayağının tozuyla katıldığı EPTC5-Almanya'da şampiyonluk kazanan ve EPTC6-Prag Classic'te final oynayan Higgins sıralama takviminin en prestijli ikinci turnuvası olan Uk Championship'te de finale adım adım yaklaşıyor.
Bir önceki turda kendisi gibi İskoç olan rakibi Dott'ı geride bırakan Higgins bu kez yine bir İskoç'a karşı mücadele veriyor.Uzun zamandır düşüşünü durduramayan Stephen Maguire karşısında çıktığı çeyrek final ilk seansında zaman zaman kötü izlenim verse de, 5-3'lük skorla avantajı yakalayan Higgins yarı final için biletin yarısından tutmuş durumda.Kötü oynamasına rağmen rakibinin çokta gerisinde bulunmayan Maguire ise umutlarını korumaya devam ediyor.
Günün diğer maçı ise Mark Allen ile turnuvanın süprizcisi Bingham arasında gerçekleştiriliyor.İlk seansında Allen'ın üstünlük kurduğu mücadelenin ilk seansı 5-3 sonuçlarınken, İrlandalı oyuncu Allen bir de yüzlük seri gerçekleştirerek kendine olan güvenini artırdı.
Bu iki maçın son seansı bugün(8 Aralık) saat 22:00'da gerçekleştirilecek ve ilk yarı finalistler bu akşam belli olacak.
Ayağının tozuyla katıldığı EPTC5-Almanya'da şampiyonluk kazanan ve EPTC6-Prag Classic'te final oynayan Higgins sıralama takviminin en prestijli ikinci turnuvası olan Uk Championship'te de finale adım adım yaklaşıyor.
Uk Championship'te son 16 heyecanı devam ediyor ve çeyrek finalistlerde belli olmaya devam ediyor.Dün ilk seansları tamamlanan mücadeleler bugün sonuç buldu.Özellikle Ding-Allen maçı büyük dikkat çekerken, Dott-Higgins mücadelesi de izlemeye değer bir maç oldu.
Higgins dün 4-4 beraberlikle ayrıldığı ilk seanstan sonra bugün turnuvanın dışında kalmaya da çok yaklaşmıştı.Ancak Dott'ın kritik noktalarda yaptığı küçük hatalar oyunu koparmasına engel oldu ve karar frameine giden oyun bulduğu şansları oldukça akıllıca kullanan 35 yaşında ki oyuncu Higgins'in oldu.Maçta 8-7 öne geçmesine rağmen skoru koruyamayan Dott maç sonunda hayli yorgun ve üzgün görünüyordu.Higgins bu maç ile kendisi adına kritik bir galibiyet almış oldu.
World Open şampiyonu Neil Robertson ise dün 7-1 önde kapadığı seansın ardından bugün 9-5'lik galibiyet ile çeyrek finale yürürken maç sonunda şu açıklamalarda bulundu;
"Dün 7-0 öndeyken aptalca bir şut denemesinde bulundum.Biraz şov zamanı geldiğini düşünmüştüm.Bugün bir şeyler yanlış gitmeye başladı ve Andrew oldukça iyi oynadı.Ancak halen skorda büyük bir üstünlüğüm olduğundan oyun 8-8'e gelene kadar rahat hissedebilirdim."
Diğer yandan ise günün en dramatik sonu ise Ding-Allen maçında gerçekleşti.Dün 6-2 geride kapadığı seansın ardından bugün oldukça iyi bir oyun ortaya koyan Ding oyunu önce 6-6'ya getirdi.Ardından karar oyununa giden maçta Ding ilk şansı bulup 36'lık bir seri yapmasına rağmen rakibine fırsat verince Mark Allen bu fırsatı kaçırmayarak framei rakibinden çaldı ve 9-8'lik güzel bir galibiyete imza attı.
Sonuçlanan diğer maçta ise Selby, son zamanlarda pek formda olmayan rakibi Maguire karşısında tutunamayarak 9-7'lik bir mağlubiyet aldı ve turnuva dışında kaldı.
Uk Championship'te son 16 heyecanı devam ediyor ve çeyrek finalistlerde belli olmaya devam ediyor.Dün ilk seansları tamamlanan mücadeleler bugün sonuç buldu.Özellikle Ding-Allen maçı büyük dikkat çekerken, Dott-Higgins mücadelesi de izlemeye değer bir maç oldu.
