5 Aralık 2013 Perşembe

Bir Efsane Bugün Doğdu - Geçmişten Günümüze-Ronnie O'Sullivan


Efsane Bugün Doğdu-5 Aralık 1975

Doğuştan yetenekli doğmak hepimiz isterdik öyle değil mi? 10 yaşımızda ilk yüzlük seri yapmak ve 15 yaşımızda 147 yapmak.5 dakika 20 saniyede dünyayla dalga geçip 160.000 £  kazanabilmek, en genç Birleşik Krallık Şampiyonu olmak... Bu saydıklarım Ronnie O'Sullivan için sadece başlangıçtı. BMW M3 tarzı lüks araçlara erkenden sahip olmak ve imkanlarınızın sınırsız olması. David Beckham, Ronnie Wood, Kate Moss gibi arkadaşlarınızın olması. Bunlar rüya değil Ronnie O'Sullivan için sıradan bir günün başlangıcıydı. Ama hiçbir şey göründüğü kadar basit değildi. Dıştan harika, ulaşılmaz gözüken hayatlar bazen gerçekten ulaşmak istediğimizden yada düşlediğimizden çok daha fazlası olabiliyor...


Ronnie O'Sullivan 5 Aralık 1975 Wordsley doğumlu. Tarihin en yetenekli Snooker oyuncusunun ailesinin çoğu ünlü. İngiltere'de kavgacı kardeşler olarak bilinen Mickey, Danny, Dickie'nin soyundan geliyor. Yani mücadele ve hırs köklerinde var. Mickey, Ronnie'nin büyükbabası ve aynı zamanda  iyi bir boksör. Danny ile hiç tanışmamış ancak Birleşik Krallık  ve Avrupa Şampiyonuymuş. Ronnie, 10 yaşındayken yerel bir snooker kulubüne gittiğinde Dickie ile Snooker oynadığını ifade ediyor. Babasının ise hiçbir yeteneği olmadığını ve 10'luk seri bile yapamadığını söylüyor.

Ailesi hakkında bahsettikleri oldukça ilginç ancak kendi hikayesine baktıkça ailesinin hikayesi ilginç gelmemeye başlıyor. Annesi ve babası evlendiklerinde, annesi 17, babası ise 18 yaşındaymış. Ronnie ailesi evlendikten 3 sene sonra doğmuş. Annesinin ailesinin 24 tane dondurma arabası olmasına rağmen ilk başta çok zorluk çekmişler. Çeşitli işlerde çalışmışlar. Araba temizleme işinde çalışmışlar. Babası arabalarının dışını, annesi ise içini temizliyormuş. Sonra iş değiştirmişler. 8 yaşına kadar evdeki hizmetçiler dışında pek bir şey görmemiş ailesinden.


Benim küçüklüğüme dair hatırladığım evimize gelen ve sürekli değişen hizmetçi kızlardı.

Bianca-Ronnie'nin eski kız arkadaşı
İlkokul zamanları bir ailenin yanında kalıyormuş ve ailesi iş çıkışı gelip onu oradan alıyormuş. Ailesi 8 yaşına kadar onu böylece bırakıp gittiğinden ötürü: 'Konuşulacak çok şey vardı ancak hiçbir şeyi konuşmuyorduk. Sorunları hepimiz biliyorduk ancak bunu konuşmamak çok büyük sıkıntıydı benim için' diyor Ronnie.
7 yaşındayken kız kardeşi Danielle doğmuş ve annesi işe gitmeyi bırakmış. Babası akşamları daha erken eve gelmeye daha çok ilgilenmeye başlamış ve bu durumu: 'Tekrar aile olmaya başlamıştık' diye açıklıyor.Babasının tarafıyla çok konuşmadığını ancak babaannesiyle arasının çok iyi olduğunu, babaannesinin arada maçlarını izlemeye geldiğini memnuniyetle ifade ediyor. Annesinin tarafıyla da çok görüşemediğini ifade ederken bunu işlerin yoğunluğuna bağlıyor. Çünkü annesinin ailesi hala dondurma işini çok yoğun bir biçimde yürütüyor. Ronnie annesini tanımlarken:


'O gördüğüm en güzel kadınlardan ve Sicilyalı olduğu için çok gururlu biri.Asla boyun eğmez ve beş parasız kalsa bile pis işlere girmek yerine tuvalet temizleyecek kadar onurlu biridir.'



2001 Dünya Şampiyonu-Ronnie
Ronnie'ye babası, evlerinin altında 20.000 poundluk bir snooker odası yapmış ve Ronnie 14 yaşındayken gününü 7-8 saat antrenman yaparak geçiriyormuş.Okul ödevlerini de Fasel adında bir arkadaşına para karşılığında yaptırdığını ve özellikle öğretmenleri anlamasın diye çok zekice yapmamasını istediğinden bahsediyor. C notu bana ve ailemi mutlu etmeye yeterdi ve  ödevlerimi buna göre yapıyordu Fasel. Gerçekten çok zeki bir çocuktu diye anlatıyor o günleri.


Ken Doherty ile antrenman yapmak onun en büyük hayaliymiş ve onunla her antrenman yapmak istediğinde Ken Doherty'nin bir arkadaşını onunla antrenman yaparken buluyormuş. Antrenman yapmak istemesinin bir sebebi de Doherty'nin masası standartlara en uygun ve en güzel masaymış; diğer masalar gibi eğimi yanlış yada standartlara tam uygun olmayan ölçülerde değilmiş. Bir süre beraber antrenman yaptıktan sonra Ken Doherty ile oynamayı bırakmış çünkü ona hiçbir şey öğretmiyormuş. Bununla alakalı Ronnie:


'Ken sadece kazanmak için oynardı ve öğretmek ile alakalı hiçbir şey yapmazdı. Onu yenmemi istemediğinden öğretmediğini düşündüm ve onunla oynamamaya karar verdim.'


Annesi Maria-Kız Kardeşi Danielle Şampiyonluğu Kutlarken

Babası 1992 yılında, Ronnie 17 yaşındayken Chelsea civarında bir gece kulübünde bir siyahi adamı bıçaklayarak öldürüyor ve 18 yıl hapis cezası alıyor. Babası bir ırkçı ve o gece çok içiyor, bela arıyor ve çok içkili olduğu iddiasıyla gazetelere geçiyor. Ancak Ronnie kitabında: 'Babam kesinlikle ırkçı değil, onun bir sürü siyahi arkadaşı vardı. O gece babama sataşmışlar, laf atmışlar ve üstüne yürümüşler. Babam da kendini korumak için bıçaklamış. Asla ırkçı değil'. Bu kadar yüksek ceza almasını da ailesinin yükselmesini, kendisinin yükselmesini istemeyenlerin sebep olduğunu ve seks shop'lara sahip olmanın getirdiği negatif bakış açısının sebep olduğunundan bahsediyor. Bir röportajında da 'Babam sadece yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış insanlarla karşılaştı. Asla planlanmış bir olay değildi' diye demeç vermiştir.



Babası 13 şubat 2009'da hapishaneden çıkıp özgürlüğüne kavuşmuş, o gün gazetelere yansıyan ise Snooker'ın sorunlu yıldızı Ronnie O'Sullivan'ın babası serbest kaldı ve özgürlüğün tadını 1.5 milyon poundluk Essex'te yer alan evinin çevresinde koşu yaparak çıkarıyor şeklindeydi. Tabi ki de bu kadar süre boyunca babasından ayrı kalmak, Ronnie'nin depresif yanının kuvvetlenmesine sebep oldu. Sadece 19 yaşınızdayken hem annenizin hem de babanızın hapiste olması ruhsal çöküntülere sebep olur, ki özellikle 8 yaşına kadar sadece geceleri anne ve babanızı kısıtlı süre görmüş biriyseniz... Annesi de vergi kaçakçılığından ve eksik beyandan içeri girdi ve Ronnie bu olaya da annesinin tamamen suçsuz olduğunu, birilerinin onları mutsuz etmek için bunları yaptığını düşündüğünü belirtmişti. Okulu ise babası hapse girdikten kısa bir süre sonra bırakıyor ve bir daha geri dönmüyor.
Hapisten çıktından sonra babası spor yaparken


Ronnie babasıyla



Uk Şampiyonu Ronnie, Kızı ve O zamanki partneri Jo






Çok sevdiği Koçu Del ile birlikte

1992-1993 sezonunda profesyonel olduğunda 76 maçın 74'ünü kazanarak rekor kırdı ve kendi deyimiyle altın çağını yaşadı. Sonra babası hapse girdiğinde psikolojisi tamamen alt üst duruma geldi. Kazandığı turnuvalardan sonra bitmek tükenmez partiler verdi. Özellikle annesi de hapse girince iyice dağıtan biri olduğunu ifade eder Ronnie O'sullivan. Her gece sarhoş olmak ve esrar kullanmak benim için artık bir ritüeldi ve garipsemiyordum.
World Snooker Şampiyonası 2005 Depresif Anlar

Devamlı kız arkadaş değiştirmek ve her turnuvaya farklı bir kız arkadaşıyla gelmek Ronnie için olağan bir durumdu. Ancak işler tamamen kontrolden çıkmaya başladı. 19 yaşına geldiğinde hem annesi hem babası içerideydi. Bakması gereken kendisinden 7 yaş küçük bir kız kardeşi vardı ve işler hiçte düşündüğü gibi gitmiyordu. Bu saatten sonra annesi dışarı çıkana kadar başka bir ailenin yanında kalmışlar ve annesi çıktığında bir şeyler yoluna girecek gibi olsa da asla yoluna girmemiş. Alkol, uyuşturucu kullanımı sebebiyle Ronnie'nin deyimiyle 'Off The Rail' (raydan çıkma) dönemine girmiş. Yakın arkadaşı Ronnie Wood'un yaptığı partilere katılıp, çılgınlar gibi eğlenirlermiş. Artık öyle bir noktaya gelmişki turnuvalardan önce her gün sarhoş olarak eve dönüyormuş ve bu bir süre sonra onu tamamen depresyona sokmuş.
Hırs yüzünden okunuyor.

Bu psikolojik durumunu düzeltebilecek tek şeyin uyuşturucu olduğuna karar vermiş ve onu çok sık kullanıyormuş. 'Beni her zaman motive eden ve babamdan sonra, hatta çoğu zaman ondan bile daha çok beni anlayan yaşam koçum Del beni hayata döndürüyordu. O, benim  
vazgeçilmezim' diyerek durumu özetliyor. Ancak Del'in bile yetmemeye başladığı bir yerden sonra durum göründüğünden de zordu.

'Paranoyaktım ve bu durumdan asla çıkamayacağımı düşünüyordum.'

Yataktan kalkmak dahi istememek, sabah akşam yemek yemek, tüm dünyanın yükü omuzlarımda gibi hissetmek... İşte Ronnie'nin ağzından geçmişte yaşadığı depresyonun tanımları. Ailesi dahi en son onu reddetme noktasına gelmişti. Babası bir gün hapishaneden onu aradı ve bağıra çağıra  'Artık seni bir daha ziyaretimde görmek dahi istemiyorum. Annen ve ben seninle ilişkimizi kestik. Yeni hayatında mutluluklar.' cümlesini sarf etme noktasındaydı. Ronnie bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydı, ama çıkış yolunu bilemiyordu.
Düşünceli Rocket
Del ile konuşarak bile artık rahatlayamıyordu. Ünlü bir spor psikoloğuna gitti ve senelik ücret olarak 80.000 Pound gibi ciddi bir rakam verdi. Aslında ücreti 75.000 Pound idi. Ancak Ronnie: 'Ne kadar çok verirsem bana daha çok güveneceğini düşündüm, o kadar kendimi kaybetmiş durumdaydı' diye özetliyor o günleri. Depresif halini hafif anti depresan ilaçları ve konuşma seansları ile azıcık yola koysa da tam anlamıyla düzelememişti. Sonra depresyon boyutu artınca Prozac adı verilen çok ağır bir antidepresan kullanma yolunu dahi seçti ve en nihayetinde Ronnie, Priory adında İngiltere'de bir rehabilitasyon merkezine gitmeye karar verdi. Orada bulunduğu sürece kendini arındırmak için uğraştı. İlk başta paranoyalarının esareti altında olsa da sonradan açıldı ve grup seanslarında ağlayarak hayatından belli kesitleri oradaki diğer arkadaşlarıyla paylaştı.


'Rehabilitasyon seansından sonra sanki üzerimden tüm dünyanın yükü kalkmış gibiydi ve hayatım boyunca böyle hissetmek istemiştim.'
İntihar etmeyi bile düşündüm. Bunu ailemle de paylaştım. Onların canını nasıl yaktığını biliyordum. Ancak intihar edemedim. Nasıl etmem gerektiğini bilmiyordum. Yüksekten atlayamazdım; yükseklikten korkuyordum. Kendimi bıçaklayamaz yada vuramazdım. Arabayla ağaca çarpmayı düşündüğümde ölmeyip sakat kalma ihtimalini düşünürdüm. Yani sonuçta yapamadım.
 Ronnie ve Kız Arkadaşları

Ronnie her turnuvaya farklı bir kız arkadaşı ile katılıyor desek de bazıları hayatında iz bıraktı. Kitabında da bahsettikleri var tabiki. Jo adında kız arkadaşına partnerim olarak bahsediyor.


Jo, Oğlu ve Ronnie

Ronnie ve Bianca
Sally Magnus adında kızının annesi de var. Onu terk ettiğini söylemişti bir röportajında ama aslında terk eden Sally olduğu ortaya çıkmış. İlk başlarda Ronnie'nin kızıyla görüşmesini istemese de zamanla kabullenmiş ve engel koymamış.

Kelly Haynes adında ki eski kız arkadaşı da: 'Bazen aylarca görüşmüyorduk ve geldiğinde tek yaptığımız seksti' diyerek durumu özetlemiş.


Yeni Nişanlandığı Oyuncu Laila Rouass


      Ronnie ve Uğraştığı  Diğer Sporlar

Geçmişten beri gelen en büyük alışkanlığı koşmak... Evet, öyle evinin çevresindeki parkta iki tur atmak değil hem de. Ciddi anlamda haftada 50 mil koştuğum oluyor diyebilecek kadar iddialı ve asıl bomba bir sürü maratona katılıp derecelerinin olması. Üçüncü olduğu, 11.olduğu,19.olduğu yarışlar var ve twitter'dan da takip eden arkadaşlar dikkat etmiştir. 'Go to running' çok sık yazar. Zihnimi temizleyen ve beni kötü alışkanlıklardan uzak tutan yegane şey koşmak diyor ve Ronnie fit kalmayı gerçekten önemsiyor. Fitness ve koşu hayatının vazgeçilmezi...

'Eskiden iyi günümdeysem bağımlılığım Snooker,kötü günümdeysem ise uyuşturucuydu. Artık kötü günümdeysem daha çok koşuyorum ve bu beni kötü alışkanlıklardan uzak tutuyor.'





Boksör arkadaşı Naseem'in maçlarını izlemeye gittiğini biliyoruz ancak Ronnie özellikle büyük dart turnuvalarını da izlemeye bayıldığını itiraf ediyor.
Golf oynarken
Golf hakkında ise Ronnie;
 'Emekli olduğumda ve ilerleyen yaşımda, tahminen 50 yaşımda, yaşlılar golf turnuvasında boy göstermeyi hedefliyorum. Hem de profesyonel olarak... Tiger Woods'un Golf konusundaki başarısı ne ise snooker'da da aynısı olmak çok isterim.'

Oyuncular Hakkında Düşünceleri
Kariyerinin başında verdiği röportajında: 'Her ne kadar beni Alex Higgins'e benzetmeye çalışsalar da ben onun gibi değilim' demişti. Sonradan verdiği röportajında: 'Kendime bakınca Alex Higgins'in başarılı halini görüyorum' demiştir. Alex Higgins'i sevdiği zaten bilinen bir gerçek Snooker dünyasında.
Ronnie kendi karakterini her zaman Alex Higgins'e daha yakın bulduğunu ifade ediyor. Kaybetmeyi sevmeyen yönü, uyuşturucu ve alkole bağımlılık, maç içerisinde hakemle tartışmalar, aynı agresif ve depresif yönler ve galibiyetleri çocuklarıyla kutlama alışkanlıkları da tamamen aynı şekilde... 
Tek farkları; Ronnie, Alex Higgins'le kıyaslanınca çok çok daha fazla başarıya ulaşabilmiş bir insan.
İkisi de Snooker seyircisi tarafından çok sevilir ve turnuvaların aranan yüzleri olmuşlardır. The Rocket, bir röportajında:
'Kendimi Stephen Hendry ile kıyasladığımda o gelmiş geçmiş en iyisi ve asla onun kadar disiplinli ve mental açıdan güçlü olamam. Ben Alex Higgins neslinin devamıyım.' demiştir.
Masters 2005

 Jimmy White onun kahramınıydı. Bana yaklaşıp ilk kez benimle, normal bir insan gibi konuşan, burnu havada olmayan kişi Jimmy'di diyerek ifade ediyor.


'Jimmy'nin antremanlarını izlerdim ve lanet topu 6-7 frame boyunca öyle bir kontrol ederdi ki her attığını sokardı ve Jimmy ile en mükemmel maçlarımızı Ronnie Wood'un evindeki Snooker masasında yaptık.1 el hariç tüm ellerde yüzlük seri yaptık ve bu gördüğüm ve oynadığım en iyi oyundu.'
6 final oynayıp asla kazanamayan Jimmy'nin onun veliahtı olarak gördüğü Ronnie'nin gidip kazanmasını çok istiyordu. Hatta gidip 'Benim için kazan evlat' dediğinden bahsediyor otobiyografisinde.


'Kupayı aldığımda ve Jimmy tatilini kesip yanıma geldiğinde onun adına çok üzüldüm. Asla kazanamadığı bu kupayı çok hak ettiğini biliyordum.'
Jimmy'nin en yakın arkadaşlarından biri olduğunu şüphe yok. Ronnie, Steve Davis hakkında ise kazanmayı sevmeyen, bu oyuna aşık, antrenman manyağı biri olarak nitelendirme yapıyor. 'Topun tam ortasına vurduğundan emin olmak için tüm gün çalıştığını biliyorum' ifadesini kullanmıştır. Steve Davis'in şampiyonlukları ile ilgili en çarpıcı açıklaması ise; 


'6 kez dünya şampiyonu oldu ancak o zamanlar yenmesi gereken rakipler şimdikiler kadar dişli değildi. Ben; John Higgins, Neil, Judd, Mark Williams, Stephen Hendry ile mücadele etmek durumundayım. Eğer aynı zamanda oynasaydık, şampiyonluklarının birini bile kazanamayabilirdi.'
Mark Williams hakkında ise onu çok yetenekli bulduğunu ve onun kendisiyle  alıp veremediğinin ne olduğunu bilmediğini söylüyor. Mark Williams, şampiyon olduğunda bile ona sevinen az kişi olduğunu söylemesi Mark'ı çok kızdırdı ve açıklamasında: ' Aptal insanlar, aptal şeyler söyler' dedi. Mark ile beraber büyümüş olsalar dahi aralarındaki husumet ölene kadar sürecek gibi; çünkü Mark Williams da Ronnie de dengesiz. Mark bazen Ronnie'ye iltifatlar ediyor, sonra da ağzına geleni söylüyor. İlişkileri bundan ibaret.
Paul Hunter'ın cenazesinde
Stephen Hendry'i gelmiş geçmiş en mükemmel oyuncu olarak tanımlıyor ve bu tanım herkes açısından doğru kabul ediliyor. Beyefendiliği, istikrarı, potları ve güvenli oyunu; kısacası herşeyi ile komple fenomen olduğu gerçeğini dile getirirken; asla bir Hendry daha gelmeyecek diye ifade etmekte The Rocket.


En Yetenekli ile En başarılı Aynı Karede

 Ronnie O'Sullivan'ı durdurabilen tek kişiye gelince; hepimiz John Higgins'in yaptıklarını biliyoruz. En mükemmel anında bile safety oyunu ve akıl oyunları ile Ronnie'yi yıkabilmiş bir kişi. Her ne kadar internetteki şike görüntüleri ile bu oyuna ait olmadığını gösterse de geçmişte ki John'u düşünerek yorum yaparsak Ronnie onun hakkında şu ifadelere yer vermiş:


' Uzun potları atamazsa, güvenli oyunu var. O da olmazsa akıl oyunları başlar. Tam anlamıyla bir taktik uzmanı ve tamamen beyefendi bir şahsiyet. Bazen Mark Williams pot kaçırdığında ıstakasını havaya doğru sallar. Stephen ise cebe bakıp teşekkür eder. Bu, seyirci tarafından sempatiklik olarak algılansa da oyunculara saygısızlıktır. John en basit atışı bile kaçırsa asla yüzünü ekşitmez. Bu, ona inanılmaz bir saygınlık ve muntazam bir avantaj sağlıyor. Onu her zaman takdir ettim. '
Oyuncu olmasa da ünlü bir isim hakkında ki düşüncesini de paylaşmak isterim. O da David Beckham ile alakalı. Bir hafta kadar beraber takılmışlar; ancak o zamanlar Ronnie'nin depresyon dönemiymiş. David hakkında Ronnie: 'İyi biriydi ve çok iyi futbolcudur. Depresif olduğumuz zamanlar takılmıştık ve o zamanlar ben hep yanımda, alkole düşkün yanlış insanlara ihtiyacım vardı. Benim, kendimi yargılamama sebep olacaklara değil. O yüzden arkadaşlığımız uzun sürmedi.'


                       Belayı hem çeken hem de Belayı kendi  yaratan Dahi-Ronnie                                                                                  
Bad Boy-Ronnie O'Sullivan
Yaşadığı olayları sıralarsak;

1-) 1996 yılı Dünya Şampiyonasında Alan Robidoux ile oynarken sol eliyle oynamaya başlayınca, maç sonunda Alan el sıkışmayı reddetti. Oyunun saygınlığını azalttığı gerekçesiyle soruşturma geçirdi, ancak suçlu bulunmadı. Aynı zamanda bir turnuva görevlisine saldırmaktan 20.000 pound para cezasına çarptırıldı ve 2 sene oyundan men cezası aldı. Tabi sonra bu ceza indirildi.
2-) 2006 Birleşik Krallık Şampiyonasında bir atışı kaçırdıktan sonra Stephen Hendry'nin elini sıkıp öylece gitti. Herkes şoka girdi ve bu hareketinden ötürü 21.000 pound seyirci biletleri parasını ödeme cezasına çarptırıldı.
3-) 2006 Dünya Şampiyonasında ıstakanın ucuyla bir sürü sorun yaşayan Ronnie, en sonunda dayanamadı ve ıstakasını bir hayranına verdi.
4-) Beijing'deki şampiyonada basın konferansı sırasında müstehcen el kol hareketleri yaptı ve sonra özür diledi.
5-) Araba kazası ve evine binlerce kez gelen aşırı hız cezaları, ehliyetine 1 yıl el konması ve daha birçok örnek sayılabilir.
6-) Kanında esrar bulundu ve Irish Ustalar Turnuvası'ndaki ödülü elinden alınıp Ken Doherty'e verildi.
7-) Oyunculara hep yukarıdan baktı. Twitter'dan hepsiyle dalga geçmişliği var. Mark Williams'a: 'Ailenin beni izleyip, ne kadar harika oynadığımı sana söylediğini biliyorum. Ama seni yaralayan bu seviyede oynayıp şampiyon olmam değil, senin asla bu seviyede oynayamayacak olman' gibi bir ağır açıklaması da olmuştu.
8-) Ailesinin seks shoplarının olması, babasının siyahi bir adamı öldürmesi ve annesinin 12 ay vergi kaçırmaktan ceza yemesi, üzerinde hep bir kara leke oldu.
9-) Oyuncuların onu pek sevmediği aşikar. Matthew Stevens'ın Twitter'dan yazdığı aynen şuydu: 'Oyun onu özledi ancak oyuncular asla!'



İzlenilmesi herzaman keyifli Ronnie

Din değiştirme yönü

Ronnie çeşitli dinlere ilgi duydu ve çeşitli akımlarla da zaman zaman ilgilendi. Budizm ile ciddi ciddi kafa yorduğu ve tapınakları ziyaret etttiği bilinen gerçek olmasına karşın en ilginç olay İngiltere'nin önde gelen gazetelerine farklı bir şekilde manşet olması ile çok daha ilginç hale geldi.
'Ronnie Müslüman oldu' haberi, İngiltere Snooker severleri arasında baya bir tartışıldı. Ronnie kafasına estiyse yapar diyenler oldu, yok öyle bir şey diyenler oldu. Peki aslı neydi? 


Ronnie elinde Kur'an-ı Kerim tutarken
Manşetten bu fotoğrafı vererek Ronnie'nin din değiştirmeyi birkaç müslüman arkadaşıyla birlikte bir restaurantta kutladığı iddia edildi. Ronnie, müslüman olması iddiasıyla ilgili:

'Naseem Hamed ile yakın arkadaşım ve o dindar bir müslüman. Bir gün telefonda uzun bir konuşmamız oldu ve dedikleri kafama yattı. Buluştuk ve birlikte camiye namaza gittik ve bana birkaç dua gibi bir şey tekrar ettirdiler. Dedikleri pek kaba gelmedi ve tekrar ettim. Ama müslüman olmadım ve bir 10 yıl sonra belki olurum, iyice düşünmem lazım. Evli değilim, ancak kız arkadaşımla ilişkiye giriyorum. Seks shop mağazalarımız var ve kadın iç giyimi ile ilgili bir dükkanım var. Müslümanlık için uygun olduğumu düşünmüyorum. Belli bir zaman geçmesi gerekiyor ancak Müslüman arkadaşlarımı kırmak istemem. Onlara değer veriyorum.'



Son Bölüm

Son yıllarda dalga geçercesine 2 sene üst üste şampiyon olup bu esnada rakiplerini hiçe sayarak oynadı. Uzun potları ve %96 pot yüzdesi civarında bir Ronnie, sadece bilgisayar oyununda yapılabilecek potlarla herkesi memnun etti. Bir sene aradan sonra şampiyon olmasıyla ilgili, oyunculardan bazıları açıklamalar yaptı.
!1 sene boyunca bizi izleyip güldü herhalde!' diyen de oldu, 'Bu oyun gözüktüğü kadar kolay değil aldanmayın' diye şakayla karışık uyaran da... Sonuçta o çok sevdiği oğluyla kutladığı 2 şampiyonluk elde etti. Her ne kadar evde canım sıkıldı geldim yada okul taksitleri için geldim diyerek abuk açıklamalar da yapsa, BBC röportajında 'Up and down like whore's drawers' cümlesini kullansa da, ki bu final seremonisi de oldu. Kimse yadırgamadı ve ayıplamadı. O kusurlarıyla, O eksikleriyle Ronnie ve biz bir oyuncuya tapmak yerine yada bu oyuncunun dertlerini yadırgamak yerine onu anlamaya çalışalım.



Bu yazı tamamlanırken Ronnie, Şampiyonlar Şampiyonu kupasını alarak 100.000 pound'un sahibi olurken hala en büyük olduğunu kanıtladı. Şuan Birleşik Krallık Şampiyonasında 6-0 gibi olasılıksız bir skorla Robert Milkins'i darmadağın etti. Snooker için doğmak bu olsa gerek ve en son çıktığı oyuncu sevgilisi ile çok iyi gittikleri duyumlarını duymuş bulunduk. Depresyon olayını onun sayesinde baya bir atlatmış ancak Ronnie bu, şampiyon olup 2 sene oynamayacağım da diyebilir. İçindeki Snooker aşkı ve bu oyundaki sarsılamaz imparatorluğu onu artık sıkmıyor. Kaçırdığı atışlardan sonraki hırsı ve artık hemen hemen 4 oyunda bir 147 denemesi onun sadece yarışının kendisiyle olduğunu gösteriyor.
En genç Uk Şampiyonası Kazananı
Tarihte hiçbir oyuncu oyunu bu denli domine etmemişti. Michael Jordan, Tiger Woods, David Beckham... Tüm oyuncuları sayalım. Hiç biri bu kadar ezici bir üstünlük kuramamıştı. Ailesinin yarattığı tonla handikaba rağmen ve snooker'ın dar olan popülerliğine rağmen Ronnie bu dalda imparatorluk kurdu. Eğer psikolojisi bu seviyede kalırsa onu yenebilecek kimse yok. Her zaman çok konuşuldu ve çok tartışıldı. Snooker'ın kötü adamı, içkici, uyuşturu bağımlısı denilip kötülendi; ama o her seferinde yeniden doğdu. Kitabında da dediği gibi artık geri döndüm ve kendimi snooker'da hırs yapmaya değil, eğlenmek için adıyorum ve en büyük rakibim kendimim diyerek ifade ediyor. Doğum günün kutlu olsun Rocket! Seni seven milyonlarca hayranın adına uzun, sağlıklı bir yaşam, başarılarını paylaşabileceğin bir eş ve kendi hayatından ders çıkararak büyütmeni umduğum 2 çocuğunla mutluluklar...

18 yorum:

  1. Harika bir yazı,gerçekten güzel özetlenmiş Roketin maceralı hayatı.Evet, bu gün Ballı Binghamı yenemedi ,ama olsun o mutlu olsun gerisi hikaye.

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim,ne yazıkki öyle oldu Ronnie nedense formsuzdu bugün ama canı sağolsun :)

    YanıtlaSil
  3. Arkadaşlar selam Ronnie isterse Mastersta oynayabilir dimi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstemesine gerek yok zaten seri başı :D Milkins'le eşleşti.

      Sil
    2. Öyle tabiki ama işte insan sorup emniyete almak istiyor :D
      Bu arada blog bu aralar çok cansız seni göreceğimi düşünmemiştim :) masters öncesi bi tahmin oyunu gibi bir şeymi yapılsa blogda ,

      Sil
    3. Eheh buralardayım ya.İş güçten pek vakit ayıramıyorum ama Masters'da burada olmayı umuyorum.

      Sil
    4. İnşallah eski kritiklere devam edelim ben gene soru yağmuruna başlarım :D

      Sil
  4. yanlış bilmiyorsam oynayabilir tabi ki

    YanıtlaSil
  5. Ufak tefek hatalar olsa da elinize sağlık fakat snooker'ı bile Ronnie'den daha fazla domine eden oyuncular varken diğer sporlardaki isimlerle karşılaştırmanız yanlış olmuş. Jordan ve Woods gibi isimlerin dominasyonu Ronnie ile karşılaştırılmaz. Hele Stephen Hendry'yi zaten unutmuşsunuz sanırım. Roket'i ben de severim o ayrı ama az önce vurguladığım yanlış karşılaştırmayı Ronnie'ye olan aşırı sevginize bağlıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Jordan ve Woods gibi isimlerin oyunda yaptığı sükseyi Ronnie gerçekleştirmiştir.Tabi şüphesiz ki Hendry kırılması zor rekorlara sahip bi oyuncu ancak snooker tarihine bakarsanız 80'leri S.Davis 90'ları Hendry 2000'leri de Ronnie domine etmiştir ki bu zaten tüm snooker camiası tarafından kabul edilir.BBC yayınlarında rastgeldiniz mi bilmiyorum ama Ronnie'den bahsederken "Teniste Federer, golfte Tiger Woods dartta Phil Taylor ve snookerda da Ronnie" derler.

      Sil
    2. ronnie britanyalı olmayan birçok kişiye snooker'ı sevdiren oyuncudur diye düşünüyorum. televizyon karşısında vakit öldürürken ilk bakışta ilginç gelen bu oyuna birkaç dakikalığına takılıp kalmak mümkündür. ama bana kalırsa, bu birkaç dakikayı bir alışkanlık haline getiren oyuncu hemen birçok yeni jenerasyon snooker takipçisi için ronnie'dir. hızı, zaman zaman aldığı ve getirisi yüksek olan riskler ve ronnie'nin kendisi, kitleleri bu sporla ilgilenmeye sevk eden önemli bir faktör gibi gözüküyor. o yüzden dominasyon konusundaki görelilik saklı kalsa da, ronnie'nin kendi alanının tarihindeki en 'etkili' oyuncu olduğundan hareketle michael jordan ya da tiger woods gibilerine benzetilebilir diye düşünüyorum.

      Sil
    3. Yetenek olarak o bahsedilen oyuncuların seviyesinde doğru, ona itirazım yok, ama dominasyon dediğinizde işin içine başarı girer ve Ronnie başarı açısından Jordan, Federer, Woods gibi isimlerin gerisinde.

      Ayrıca "snooker'da 2000'leri Ronnie domine etti"ye de bir itirazım yok, benim itirazım yazının sonunda yer alan "Tarihte hiçbir oyuncu oyunu bu denli domine etmemişti. Michael Jordan, Tiger Woods, David Beckham... Tüm oyuncuları sayalım. Hiç biri bu kadar ezici bir üstünlük kuramamıştı." bölümüne. Rakamlara bakmak yeterli benim haklı olduğumu görmek için.

      Sil
  6. barış çelik adlı takipçimiz gerçekten güzel söylemiş, yoksa herkes kendi alanında kral ancak Snooker bir futbol kadar popüler olsaydı Ronnie heralde her gün manşet olurdu istisnasız, adam özgün başkasından kopya değil herşeyiyle tamam sorunlu bazen küstah ve saygısız ama öyle bir aileden gelsek emin olun ıstakayı elimize dahi almayı düşünmezdik

    YanıtlaSil
  7. Hiç ilgim olmadığı bir spor dalı.Bir gün Tv"yi açtım Karşımda Ronnie Yıl 2015.Snooker hastası oldum.

    YanıtlaSil
  8. yaklaşık 15 yıldır izliyorum büyük bir hayranıyım iyi ki varsın roket.

    YanıtlaSil
  9. O yoksa snooker'ın tadı olmaz arkadaşlar bu kadar net.

    YanıtlaSil
  10. ilginç bir hayat hikayesi

    YanıtlaSil
  11. Sean O'Sullivan kim oluyor kardeşi falan mı yoksa tamamen farklı birimi

    YanıtlaSil