17 Nisan 2013 Çarşamba

The Rocket: An (Un)expected Return

Wuxi Classic, yok. Shangai Masters, yok. Birleşik Krallık, yok. Masters, yok. Almanya Masters, yok. Dünya Açık, yok. Galler Açık, yok. Çin Açık, yok. PTC Büyük Final, yok.

Yılmaz Özdil olsaydım bunları alt alta yazar Dünya Şampiyonası BURADA! yazıp Twitter’ın verdiği yetkiye dayanarak 140 civarı karakterle Ronnie’nin durumunu özetlerdim ama neyse ki değilim.

Genelde Nisan aylarını biraz kıyıda köşede geçirir Mayıs’ta Giro ve Roland Garros’a kapılıp rehabilitasyona sokarım kendimi. Geçen sene, büyük küskünlüklerimin olduğu Nisan ayıyla aram yumuşadı ve bunun başlıca sebebi Ronnie’ydi. İlk üç maçta eski dünya şampiyonlarıyla, yarı final ve finalde de eski finalistleri yenip dördüncü kez şampiyon olmuştu. Hatta 141’lik de bir seri çıkarmıştı; Crucible’da finalde yapılan en yüksek seri. Yetmediği gibi Ray Reardon’dan bu yana (1978) Dünya Şampiyonu olan en yaşlı isim oldu. Mayıs ayında Mark Williams ve John Higgins’le birlikte Hall of Fame’e seçildi, 2012 için yılın oyuncusu oldu.

Ama Roket bu, kafasındakilerle muharebesi bitmek bilmez hiçbir zaman. Sürekli bir çatışma, sürekli depresyon sularında gezmeler. 2012’de de farklı olmadı, yazın önce yan çizse de daha sonra oyuncu sözleşmesini imzalayarak sezona başlayacağını söylemişti ama son anda “sağlık problemleri” sebebiyle çekildiğini açıkladı. Daha sonra da sezonun geri kalanı boyunca snooker’dan uzak duracağını söyledi. Jerry Sloan gibi kendini çiftliğe verdi, haftada üç gün gönüllü olarak ahır temizledi, inek sağdı, çit onardı. Şubat’a kadar vakit vardı. Son şampiyon olduğu için sıralamadan bağımsız olarak ana tablodan girebilecekti Crucible’a ve kararını en geç Şubat ayında vermesi gerekiyordu.

İnan Özdemir’in Cancellara’nın atağı için yazdığı “beklenen sürpriz” misali, Ronnie’nin de dönüşü gerçekleşti ve Crucible’da unvanını korumak için döneceğini açıkladı.

Şimdi ise bu geri dönüşten sadece üç gün uzaklıktayız. Cumartesi günü bir kez daha ayak basacak Crucible Tiyatrosu’nun sahnesine Roket. Rob Walker’ın sesi şimdiden kulağımda, “Ronnie, The Rocket, O’Sullivan”, salonun coşkusu, kulağımda. İlk maçı cumartesi günü Marcus Campbell’la.

Galibiyet yok, yenilgi yok, form yok. Mark Allen’ın yaka silktiği kıtalararası bir sezon yok arkasında. Ronnie’nin sezonu burası. 20 Nisan’dan itibaren başlıyor onun takvimi. Ahkam kesebileceğimiz hiçbir veri yok elimizde. Sadece Ronnie O’Sullivan ve sonsuz potansiyeli var. Kazanbilir mi? Sol eliyle oynayarak dahi yapabilir. Gerçekten. Ve ancak ıstakasını kırdıktan çok kısa bir süre sonra Masters’ı kazanan bir adamdan bekleyebilirsiniz bunu. İstediği zaman neler yapabileceğini biliyoruz.

Hoşgeldin Roket.

3 yorum:

  1. Elin sağlık Umut.Masters öncesi ıstaka kırma olayını iyi hatırlattın :) Bugün BBC'ye açıkalamalar yapmış Ronnie ve 5. şampiyonluğunu 40 yaşında istiyormuş.Açıkçası şampiyon olmasa da önemli değil, masanın etrafında dolanmasını bile özledim :)

    YanıtlaSil
  2. bireysel sporlarda hayran olduğum tek oyuncu. evde tezahürat yapıyorum izlerken. snooker sevmemin tek nedeni. hd yayını bile geçen sene dünya şampiyonasından önce onu daha iyi izleyebilmek için almıştım. inşallah bu kadar maç eksiğinden sonra birkaç tur geçer de bizler de doya doya izleriz. yürü ronnie.

    YanıtlaSil
  3. İnşallah, 40 yaşında 6.şampiyonluğunu kutladığını görürürüz bu sene en büyük favori ne olursa olsun gene Rocket tir.

    YanıtlaSil