22 Aralık 2011 Perşembe

2011'den Akılda Kalanlar

.Snooker sezonu bu yıl öncekilere nazaran daha farklı, daha da anlamlı olaylara tanıklık etti.Peki bu yıl akıllarımız da en çok hangileri yer etti?




2011 yılının daha hareketli geçtiği konusunda eminim herkes hem fikirdir.Geri dönüşler, unutulmaz finaller...Neler olup bittiğine kısaca göz atalım;

Geri Dönüşler
Yıla en çok damga vuranlar şüphesiz ki geri dönüşler oldu.Bunun için merdivenin ilk basamağını John Higgins inşa etti.6 ay sonra geri döndüğü snookerda harika işler başaran oyuncu Birleşik Krallık, Galler Açık ve Dünya Şampiyonası'nda harika işlere imza attı.Hele bir Birleşik Krallık zaferi vardı ki unutulmayacak cinsten.

Geri dönüş gerçekleştiren bir başka isim Mark Williams'tı.Higgins'den daha farklı bir durumda olan Gallerli kariyer geri dönüşünü gerçekleştiriyordu.Dramatik şekilde kaybettiği Birleşik Krallık finalinden sonra Almanya'da şampiyonluk yaşayan Williams bir zamanlar olduğu gibi yeniden 1. sıraya kuruldu.Yeni sezonun ilk iki sıralama turnuvasında final oynamayı da başardı.Ancak 2010 Birleşik Krallık kabusu oyuncunun peşini bırakmadı.Williams şampiyonluğa tek frame kalmışken yine kaybeden taraf oldu.



Ortada yine başka bir geri dönüş vardı.Buhranları tavan yapan Ronnie için durum emekliliğe kadar gelmişti ancak Dr. Steve Peters işe el koyarak "Hele dur biraz." dedi.Dünya Şampiyonasıyla beraber toparlanan Ronnie, kendine pek güvenen Shaun'u geçerek çeyrek finalde yerini aldı.İki PTC şampiyonluğu, Premier League de cabası oldu.Bir de 11. maksimum seri var tabii.

Depresyonlarla boğuşan bir başka isim de Mark Allen'dı.2009 WC'de yaptığı çıkışla dikkatleri çeken oyuncu yaşadığı sorunlar nedeniyle bir çok turnuvada erkenden elenmişti.2011 Birleşik Krallık öncesinde bu sorunu aştığını söyleyen Allen bunu gerçekleştirdiği finalle kanıtladı.

Yükselenler
Yıla damga vuran diğer isimler yükselen oyuncular oldu.Beklenen çıkış için en önemli adım olan sıralama zaferine Çin'de ulaşan Judd, ardından gelen Dünya Şampiyonasın'da harikalar yaratarak şampiyonaya olan ilgiyi de katlamıştı.Daha yaz aylarında "Dünya Şampiyonası için sabırsızlanıyorum." tweetlerini atmaya başlayan 22 yaşındaki oyuncu ilk büyük turnuva zaferine de ulaşmayı başardı.Birleşik Krallık'da üstadı Rocket'i geçerek tur atlayan ve finalde Mark Allen'ı geçen Judd bundan böyle oyunun yeni Asi Ruh'u.



2010 Dünya Şampiyonasında oynadığı oyunla herkesi kendine hayran bırakan Gould'u daha çok izlemeyi çoğu kişi istiyordu.Oyuncunun da istikrarlı bir performans ortaya koymasıyla istenen oldu ve yeni sezonun ilk puan kesimiyle beraber Gould ilk 16'da yerini aldı.Power Snooker'a katılım gösteren oyuncu finalde Rocket'i geçerek profesyonel kariyerinin ilk kupasını kaldırdı.

Gerginlikler
Hemen her sporda olmazsa olmazlardan olan ikili atışmalar bu sezon da yaşandı.Rocket'in sezonunun büyük kısmında "Bi' bakıp çıkacağım." tavırları ile ilgili hemen herkes bir yorum yapmıştı.Zaten Ronnie ile ilgili konuşmayan snooker oyuncusu kalmadı sanırım.

Ronnie'ye laf atmayan demişken ilk onunla başlayalım.Dünya Şampiyonası öncesinde, rakibinin düşük formundan ve sezonun en çok maç oynayan oyuncusu olmasından güç alan Shaun, muhtemel bir Ronnie eşleşmesinden korkmadığını, onu gözünde büyütmediğini söylemişti.Ancak terapilerden olumlu sonuç alan Ronnie çoğu zaman olduğu gibi masada konuşarak rakibini turnuva dışına göndermişti.



Mark Allen 2010 Uk Championship çeyrek finalinde Bingham'ı geçtikten sonra "Bingham bu tip kritik maçları kazanabilecek özellikte değil." tipinde bir açıklama yapmış Stu'dan gelen cevapla beraber ve ortalık gerilmişti.Ardından ikili Avustralya Açık çeyrek finalinde yeniden karşı karşıya geldiler ve kazanan bu kez Bingham olunca iğnelemeler gecikmedi.

Allen'ın bu sezon ki en çarpıcı çıkışı yine Birleşik Krallık'ta gerçekleşti.Turnuvanın formatına kimselere danışmadan dokunan Barry Hearn için oldukça ağır sözler sarfeden oyuncu katıldığı hemen her basın toplantısında protestolarına devam etti.

Yılın Maçı
Bu sezon harika maçlar açısından bollukla geçti.Bir çırpıda sayabileceğimiz bir çok maç var.Ancak aralarından birini seçmek gerekirse kararım Dünya Şampiyonasını daha da heyecanlandıran Judd'ın maçlarından biri olur.WC'de Ding'e karşı 17-15 kazandığı maç ve PTC Antwerp'de Ronnie ile oynadığı harika final adaylarım.Son olarak bu listeye son Birleşik Krallık finalini de ekleyeyim.

Sizin aklınızda kalanlar?

1 yorum:

  1. Benim aklımda kalan ronnienin higginse wcde basit bi şans topu ile yenilmesi :) senin sezon öncesi tahmininde 3 büyük turnuvadan 1 tanesinde şampiyonluk vardı sanırım bu masters olacak 2012de,sence ?

    YanıtlaSil