27 Aralık 2012 Perşembe

Yılın En'leri

2013'ün eli kulağında.Peki 2012 yılından akılda neler kaldı?En iyiler hangileriydi?



2012 tek ayağı kapının dışında bekliyor.Her yıl olduğu gibi 2012 de akıllara kazınan maçları, oyuncuları, üzüntüleriyle geride kalmak üzere.Anketler aşağıda sizleri bekliyor.Kendi oyumu gönderdiklerim için yorumlarımı da ekledim.

Yılın En İyi Oyuncusu

Ronnie O'Sullivan: 2011 WC ile tekrar sahaya inen Rocket için 11/12 sezonu ziyadesiyle iyi geçti.En önemlisi ise çok uzun aradan sonra gelen sıralama zaferi German Masters tam 2012 yılına denk geldi.Turnuvada ki her maçını geriden gelip götüren Ronnie, 2012 Dünya Şampiyonası için sinyalleri de vermişti aslında.Çin Açık'ta da iyi bir performans gösteren Ronnie için en önemli sınav olan Dünya Şampiyonası istediği gibi sona erdi.Rocket kariyerinin dördüncü Dünya Şampiyonluğuna kararlı bir oyunla ulaştı.Aile özlemi, depresif hayat ve hastalıkla mücadele arasında bizleri mahrum bırakmayan Ronnie şüphesiz 2012 için en iyi isim.




Yılın En İyi Maçı

Gerçek o ki 2012'de aklımıza yazılan bir çok maç oynandı.Maç sonu gerilimleriyle 2012 Masters'dan Neil-Judd ve Dünya Şampiyonasından Judd-Carter maçı.Judd-Carter maçı bir çok anlamda izleyiciyi heyecana doyurdu aslında.Geri dönüş, karar frameinde Judd'ın bulduğu snookerlar, maç içi ve dışı oyuncu tepkileri... Ek olarak Allen-Yupeng maçı da uzun süre unutulmayacak türdendi.İçerdiği anlam bakımından Ronnie-Carter Dünya Şampiyonası finali de en iyi maç adaylarım arasında.

Yılın En İyi Çıkışı

PTC'lerin takvime girmesiyle ritm bulan bir çok isim var.Yeni yıldız adayları da bu listede yer alıyor tabii.Mark Davis ve Bingham yeni takvimden en çok nasiplenen oyuncular.Bunun yanında Birleşik Krallık ve Dünya Şampiyonasında izleyiciye büyük heyecan veren yeni soluk: Luca Brecel.Fikrim bu üçlü etrafında yürüyor.

Yılın En Büyük Hayal Kırıklığı

Yılın ilk yarısı için Higgins listede başı çeker ancak yeni sezonla beraber burada olduğunu hatırlattı.Galler'de şampiyonluk yaşamasına rağmen en büyük hayal kırıklığı benim için Ding.Çok sevdiğim Matthew Stevens ve Mark Williams'ı da bu listeye ekleyebilirim.En azından bir şampiyonluk olabilirdi.




Yılın En Karmaşık Duygu Anları(?)

Bu konuda uygun başlık bulamadım.Zaten seçenekleri görünce siz de bunu iyi anlayacaksınız.Ronnie Dünya Şampiyonluğu ve Hendry'nin emeklilik kararını açıklaması bana en duygusal anları yaşattı bu yıl.




Yılın En Atarlı, Giderlisi

Mark Allen'ın eline su dökebilecek biri olduğunu sanmıyorum.Zaten ikinci seçenek de rakipleriyle maç sonlarında kapışan Judd :)

Her Yılın En Saçması

Sıralama sistemi! German Masters ve Dünya Şampiyonluğu yaşamış olan isim ilk 16 dışında.

17 yorum:

  1. Judd-Carter maçı en iyi maç.
    En saçması Çin'e ilerleyen sermaye yüzünden sabahın köründe turnuva takip etmeye çalışmamız.
    En atarlısı elbette Allen.
    (Benim için) En karmaşık duygu elbette Neil'in Masters zaferi.
    En büyük hayal kırıklığı Ding Junhui
    En iyi çıkış yapan oyuncu hakkında çok düşündüm. Luca Brecel'in önünde daha çok yıllar olduğunu düşündüğüm için şimdilik oyun Bingham'a :)
    Bana kalırsa 2012 için en iyi oyuncu diye bir kısıtlama düşünemiyorum. Higgins çok iyi toparladı ama çok büyük bölümde kayıptı. Sullivan WC2012'yi aldı kayboldu. Trump hala gereken o çıtayı atlayamadığı için bazen çok amatörleşebiliyor. Neil turnuva seçiyor ve özellikle Çin'de hiç konsantre olmuyor. Çekimser

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel cevaplar :) Sen cevaplayınca farkettim ki ben oy kullanmamışım :D

      Sil
  2. Bana göre "Yılın En'leri" ise şunlardı:

    En İyi Oyuncu: Ronnie O'Sullivan'dı. Hastayken bile esip gürledi, eğer Shanghai Masters ve UK Championship fiyaskoları ve katılmadığı turları bir kenara bırakırsak; Ronnie'nin 2 çeyrek final(Masters ve China Open), bir yarı final (Welsh Open) ve 3 turnuva şampiyonluğu(German Masters,eğlencelik Premier League ve Crucible'daki o görkemli Dünya Snooker Şampiyonası) var. Sıralamada aşağılarda olsa da kendini ezdirmeden turnuvalarda savaştı. 12-13 sezonunda diğer oyunculardan çok o konuşuluyor ve onu özleyenler var. Bu da onu '12 senesinin en iyi oyuncusu olduğunu gösterir.

    En iyi maç: Benim bu konuda kafam karıştı: çünkü 3 tane en iyi maç adayım vardı: Shanghai Masters finalindeki Judd Trump-John Higgins finali(2011 WSC'inin tekrarı gibiydi), Masters'taki Judd Trump-Neil Robertson maçı ve UK Championship'teki Shaun Murphy-Ali Carter maçıydı. Strateji bakımından WSC'deki Trump-Carter, heyecan bakımından ise Murphy-Carter maçını tek geçiyorum. Saydığım maçların ikisi de Ali Carter maçı olması onun "Triple Crown" içinde saydığımız iki turnuvada strateji uzmanı olduğunu gösterir. Tabi UK Campionship'te oynadığı ve onun hırslı göründüğü Murphy maçında ne kadar iyi oynasa da şans Murphy'e güldü.

    En iyi çıkış: Stuart Bingham'ındı bu çıkış. Sangsom 6 Red zaferinden sonra Mark Davis genelde yarı finallerde(Wuxi Classic, Australian Open ve UK Championship) takıldı ama istikrar açısından da iyi bir sınavdan geçti sayılır. Ama Ballrun ise ikisi Çin'de düzenlenen minor sıralama turnuvaları olan APTC1 ve APTC2'yi de kazandı ve de ilk kez Premier League'i kazandı. 2011'deki Australian Open'la çıkışın patlağını veren Bingham, bu yıl ise çıtayı yükseltti. Bunda biraz da Barry Hearn'ün bol turnuvalı yeni sistemi de etkiliydi.

    Yılın hayal kırıklığı: Kararım 2012 Welsh Open zaferinden sonra çöküşüyle Çinlileri bile hayal kırıklığına uğratan Ding Junhui olacaktı. Ancak Ding'in Scottish Open zaferinden sonra kendini hatırlatmasından sonra kararım kesinlikle Mark J. Williams. Bunun nedeni ise biraz karmaşık görünse de özel hayatına snooker'a göre daha çok önem vermesi. İlkten "2003 yılındaki Willo dönecek" dese de sonradan Twitter'da emekli olabileceğini yazmıştı. Zaten bu yıl elde tutulacak başarıları da Shangahi Masters ve UK Masters'taki yarı finallerdi. Yayını bile amatörden berbat olan sıralama dışı turnuva olan Avusturya Açık zaferini saymazsak Mark J. Williams için 2012 dişe dokunur bir yıl değildi. Matthew Stevens'ın durumu Dünya Şampiyonası yarı finali ve UK Championship'teki çeyrek final hariç zaten kötü idi.

    En Karmaşık Duygu Anları bana kalırsa yılın en ilgi çeken olayı gibi dururyor. Neil'in her yıl turnuva zaferi kazanması şaşrıtmaz(ister PTC turu olsun, ister ET olsun, ister sıralama, ister sıralama dışı olsun), bu Masters zaferi de şaşırtmadı beni, haketti de. Herkes bu sorunun cevabını Ronnie'nin dünya şampiyonluğu diyecektir çünkü dünyada Ronnie fanları kadar ateşli ve de aktif fanlar görmedim(Judd Trump'un fanlarını bir kenara bırakırsak tabii). Snooker'ın demir adamı Ronnie ve Dünya Şampiyonası onun Roket'liğini konuşturdu. Ne var ki roket hızıyla büyük şampiyon olup, roket hızıyla da tur ortamından çekilmesi ilginç oldu. Çok bekledik oysa ki, hala da bir mucize bekleniyor Ronnie'den. Hendry'nin emekliliği de ortalığı sarstı. Herkes onun hala turlarda estireceğini düşünüyordu(ki WSC'de çeyrek finale kaldı) ama Hendry Hearn'ün yeni sistemini uygun bulmadı ve emekli oldu. Ronnie'nin belirsiz ara vermesine göre açık ve net bir karardı.

    Yılın atarlı giderlisi her zamanki gibi Mark Allen'dı zaten. Tükürdüğünü yalamayan tiplerden olduğu her zaman belli. Snooker'ın sevimli anarşist çocuğu.

    World Snooker'ın sıralamada saçmaladığı her halinden belliydi. Tabiri caizse boş beleşçe kafadan yapıyorlar gibi. İki kurnaz oyuncu bundan yararlandı ve 1. oldular.

    YanıtlaSil
  3. Gereksiz ayrıntılara girersek eğer:

    Yılın mimikçisi Ronnie'nin boşluğundan yararlanan Mark Selby ile maçlardaki ilginç hareketleri ile sempatikliğinden ödün vermeyen anarşist Mark Allen'dı.

    Yılın çığlıkları da Peter Ebdon'ın Premier League'deki John Higgins maçındaki kritik kahverengi potundan sonra yaptığı "VEGAN POWER" ile Masters'taki Trump maçındaki kırmızıdan sonra "C'MON" diyip yumruğunu sıkan, yine Premier League'deki Ding Junhui maçındaki az kalsın deliğe girecek pembeye söylediği "oh no, oh no"dan sonra siyaha yaptığı dubleden sonra yine bağırarak stresini atan Neil Robertson'dı.

    Yılın aşk dolu anı: Mark Selby ile Vikki Layton Selby'nin UK Championship zaferi sonrası kucaklaşmaları ve öpüşmeleri.

    Yılın süpriz aşkı: UK Championship'te açığa çıkan gizli Shaun Murphy - Claire Chorlton aşkı.

    Ylın fiyaskosu: BBC'nin isim yazmadaki fiyaskosuydu. Neil Robertson hakkındaki haber başlığını badminton oyuncusu Nathan Robertson ile karıştıran ve UK Championship'teki Vikki Selby röportajında isim altyazısında "Vicky Selby" yazan krallığın devlet kanalı BBC'ye imla hataları hiç yakışmadı.

    Çok gereksiz ayrıntı var ama blogtaki yazıdan da uzun bir yazı yazdığım için bunları es geçiyorum. 2013 herkes için güzel geçsin.

    YanıtlaSil
  4. en iyi oyuncu: wc olmasi hasebiyle ronnie denilebilir fakat, kimse judd i iskalayamaz.
    en iyi mac: süphesiz shanghai masters, higgins- trump finali
    en iyi cikis: cao yupeng, m.white, amatör haotian.
    hayal kirikligi: tabii ki ding ama ben ondan bir wc bekliyorum.bir de üstad swail in tur disinda kalmasi var tabi.
    karmasik duygu: hendry nin ihtisamsiz vedasi.
    yılın atarlı giderlisi: iki mark allen ve williams.
    sacmalik: ronnie nin veda etmeden, ne zaman dönecegini aciklamadan maclara katilmamasi. ayrica avrupa disindaki ptc ler de bana sacmalik olarak geliyor, bos tribünlere mac oynama sacmaligi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En iyi oyuncu kategorisinde Judd'ı hala ıskalayabilirim. Ronnie, Higgins, Selby, Robertson gibi oyuncular dururken bence Judd için her şey çok erken. Unutmayalım hızlı giden atın seyrek düşermiş.

      Ayrıca Hendry'nin vedasının ihtişamsız olduğuna katılmıyorum. Sonuçta bir 147 yaptı ve ardından emekli oldu. Bence gayet ihtişamlıydı.

      Sil
  5. infazure nin dediklerine imzamı atarım.Aynen aynı şeyleri tekrar yazmaya gerek yok.ve evet yılın en saçması dünya şampiyonu ve german masters kazanan oyuncunun ilk 16 dışında kalması.Yılın ikinci en saçması Açık ara oylamada Judd un en iyi olması.Tamam judda saygımız sonsuz müthiş yetenek ama en iyi olabilmesi için şansı yaver gitmediğinde de maç kazanması lazım.Istaka topunda daha selbynin higginsin neilin çok gerisinde rokete zaten yaklaşamaz da önce neile yaklaşşın yeter.

    YanıtlaSil
  6. takim tutar gibi oyuncu tutmak biraz abartili oluyor.snooker sonucta bir istatistik isi.bu durumda
    1.hendry
    2 davis
    3.ronnie
    4.higgins
    5.williams oluyor, gerisi sonradan gelir. niel mis, selby mis hepsi palavra.2 masters kazanmayla bir numara olunamiyor.
    judd in yasindayken digerlerinin daha bir siralama zaferi bile yoktu.biz 2012 yi degerlendiriyoruz ve bu zaman zarfinda judd gerilerden gelip 1 numaraya kadar yükselmisse en iyi oyuncu olma sansini hak etmistir.
    henry e gelince, 1 mac önce max. yapip 1 mac sonra hezimete ugrayabilir.hic onemli degil, o her zaman 1 numaradir.fakat boyle bir efsanenin sessiz sedasiz ayrilisi bana ihtisamsiz geldi.world snooker büyük bir organizasyon yada baska bir sey düzenleyip ustaya gereken saygiyi gosterebilirdi.sessiz sedasiz bir sekilde gecistirildi. hendry, berry i hic desteklememisti. sebep bundan olmasin.

    YanıtlaSil
  7. Snooker'ın 80'lerdeki kalitesi ile bugünkü kalitesi tartışılmamalı bence. O günlerde hep sazı bir kişi götürmüş sonra başka biri gelip devralmış.

    Alex Higgins- Steve Davis- Stephen Hendry- Ronnie O'Sullivan- John Higgins ve Ronnie O'Sullivan. Hepsi kendi zamanının en iyi oyuncusu. Dikkat edilmesi gereken husus kendi çağlarında tek bu isimler. Ama günümüzde snooker bir spordan ziyade iş sektörü haline geldi en sonunda WPBSA başkanlığında Barry Hearn'ün gelişi ile de iyice çığrından çıktı. Ayrıca Judd'ın yaşında hiçbiri bişi değildi demişsiniz. Hepsinin belirli başarıları vardı. Neil'in 11 Sıralama turnuvasından 4'ü gençken kazanıldı.(Bahreyn Açık vs.[o dönemde sıralama turnuvasıydı.) Selby 2007 Pool World Cup Şampiyonu'dur. Yani hiç bir şey damdan düşer gibi olmaz. Murphy keza elemelerden gelerek Dünya Şampiyonu olmuştur. Kısaca günümüzde o kadar çok mihenk taşı vardır ki Snooker'da bunu milenyum öncesi ile kesinlikle karşılaştıramazsınız ayrı boyutlardadır.

    YanıtlaSil
  8. bu arada madem 2012 yılını değerlendiriyoruz şu kaynağa bir göz atalım kim ne yapmış görelim. http://www.prosnookerblog.com/rankings/latest-projected-seedings/

    kim hangi sezonda ne kadar puan toplamış hepsi mevcut inceleyelim lütfen. Sonuç açık.

    YanıtlaSil
  9. mesele judd-niel karsilastirmasi degil ama ben biraz istatistik vereyim.
    judd: dogum tarihi 1989
    Ranglistenturniersiege
    China Open – 2011
    UK Championship – 2011
    International Championship – 2012
    Minor-Ranglistenturniersiege
    Paul Hunter Classic – 2010
    Players Tour Championship – Event 2 – 2011
    Antwerp Open – 2011
    Bulgarian Open – 2012
    Einladungsturniersiege
    Masters Qualifying Event – 2008
    Championship League – 2009

    robertson dogum tarihi 1982
    Ranglistenturniersiege
    Grand Prix – 2006, 2009
    Welsh Open – 2007
    Bahrain Championship – 2008
    Snookerweltmeisterschaft – 2010
    World Open – 2010
    Minor-Ranglistenturniersiege
    Warsaw Classic – 2011
    Alex Higgins International Trophy – 2011
    Gdynia Open – 2012
    Einladungsturniersiege
    Masters Qualifying Event – 2003
    Masters – 2012
    ve verdiginiz linki inceledigimizde, 2011-12, 2012-13 ortalamasinda judd yine onde goruluyor.yani sonuc ortada ama mesele yine o degil.
    milenyum oncesi ve günümüz mihenk taslarindan soz etmissiniz.günümüz mihenk taslari kimler ben goremiyorum.
    hendry 90-2000 arasinda ortaligi kasip kavuruyor, 92 de ronnie, higgins, williams profi oluyor.bu nasil bir ele saz almak ki 3 babayigidin arasinda 9 final 7 dünya sampiyonlugu 40 küsür siralama zaferi vs.milenyum doneminde kim var yine ronnie higgins williams, araya dott, ebdon(ki onlar da eskilerden), murphy, niel var.hendry koca kurt olduktan sonra ronnie ve higgins sampiyonluklarini 1 den 4 e cikarabildiler, tabii milenyum sonrasi.su bizim 92 profileri olmasa ortalikta snooker ci diye adamgostermek samimi soylüyorum zor ve oyle ki bu adamsizliktan ronnie 36 ysinda ( en yasli dünya sampiyonu) olabiliyor ve selby siralamada 1 numara.
    eger ronnie bu seneki dünya sampiyonasina katilabilirse yine higgins , judd ve murphy en büyük favorim, durum boyle yani.ama gonlüm ding den yana.
    ayrica ronnie en zevk alarak izledigi oyuncular olaral hendry ve judd i isaret etmiti.
    genc oyuncular olarak yas itibariyle siralama turnuvasi zaferi bazinda ding i en basarili olarak gorüyorum.eger düny sampiyonu olmayi basarabilirse selby de robertson da eline su dokemez.

    YanıtlaSil
  10. Şimdi durum o kadar çok karışmış ki nasıl toplanacak bu iş bilemiyorum. Judd 2011'in en iyi oyuncusu idi, tartışmaya gerek yok. Kazanılan UKPTC2, Antwerp Open, UK Championship,Çin Açık; finale kanılan Championship League Snooker, German Masters, UK Masters yarı finalleri bunu gösteriyor. Fakat 2012'nin en iyi oyuncusu diyemeyiz. Judd Neil'den daha iyi diyorsunuz fakat Judd başarılarının çoğunu 2011'de aldı. Neil Robertson ise 2006-2007 sezonundan sonra 2007-2008 sezonunda Northern Ireland Trophy'deki çeyrek final harici hiç bir şey kazanmadı. 2008-2009 sezonunda kendine gelebildi(Furkan Bey'in bahsettiği Bahreyn Şampiyonası da o sezondandı ama nedense bir daha düzenlemediler o turnuvayı). Zaten 2009-2010 sezonu başarı olarak çorap söküğü gibi geldi Neil'e. 2011'de minor turnuva başarıları vardı. 2012'de de Masters vardı. Neil Robertson şimdilerde kötü oynuyor olabilir; zaten her oyuncunun kötü bir dönemi oluyor elbette. Ronnie'nin hızlı oyununu ve John Higgins'in şansını bünyesinde bulunduran Trump'un daha mihenk taşı olmasına çok var. Judd'un UK Cahmpionship'te şampiyon olması ilk 3'e girmesi için etken bir faktör oldu(kazanmadan önce 5. idi). Ondan sonra da gerisi geldi zaten. Mark Williams kötü oynamaya başladı, Selby de büyük başarı kazanamadı, fırsatı kendi ayağına getirdi, Int. Championship'te basit hata yapan Robertson'ı yendi. +++

    YanıtlaSil
  11. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  12. +++ Int. Championship'te zafere ulaştı ve öyle 1. oldu. Tabii Selby boş durmadı ve UK Championship'te hiç beklemediğim bir performans sergiledi ve 1.'liği tekrar aldı. "2 masters kazanmakla 1. olunmuyor" denmiş ama sırasıyla Welsh Open, Shanghai Masters ve de en son UK Championship'i kazandı. her PTC ve ET'ye katılıp çeyrek, yarı ve büyük finaller gördü. Judd'un es geçtiği turnuvalar da vardı. Judd UK'de 1. roundda elenmişti, çok da üzgündü. Judd'dan önce başka oyuncular Dünya Şampiyonu olmalı ki Selby ve Ding bunların başında gelir. Ding bu sezon iç açıcı bir performans sergilemedi ama 2 tane turnuva kazanmış Mine Hanım bunu belirtmiş. Bu yıl Selby ya da Higgins kazanır gibi. Günümüzün mihenk taşı olacak tek bir adam kaldı o da John Higgins sanırım. (Geçen yıl Hendry'e elenmesi ise abi saygısından olsa gerek. Pek fazla bulaşmadı maça.) Ronnie zaten bıraktı bırakacak, umudu kestim kendisinden. 92'lilerden daha parlamış bir isim yok,(Luca ve Haotian'ı saymazsak) çoğu 8o-89 jenerasyonundan.

    BBC Hendry için kısa belgeseller yayınladı, Crucible'da özel bir tören düzenlediler, bunun neresi sessiz sedasız emeklilik hiç anlayamadım. Zaten artık ailesine önem vermeyi düşünüyordu ve de Barry Hearn'ün her hafta ayrı yerde bol turnuva politikası ona yaramadı. Şimdilerde BBC'deki snooker maçlarında yorumculuk yapıyor ve de Çin'deki etkinliklere gidiyor. Zaten çoğu oyuncu bundan şikayetçi -ki en başında Ronnie O'Sullivan, Ali Carter ve Neil Robertson var. Bu belirlenen politika gençler ve de şimdiye kadar parlamamış oyuncular için yapılmış. O nedenle büyük oyuncular fazla turnuva kazanmıyor. Ronnie de bu durumdan dolayı da oynamadı bu sezon. Ayrıca Niel değil Neil olacak.

    YanıtlaSil

    YanıtlaSil
  13. Burası ne olmuş yahu :) Kısa bi pas atıp kaçayım :) Higgins 2011 WC sonrasında kendisinin Judd ile karşılaştırılmasını "anlamsız" olarak nitelemişti.Sebebi ise Judd'ı kendine benchmark olarak görmemesiydi.Neil vs Judd için de aynı şeyi söyleyebiliriz.Aynı dönemde oynayan oyuncular ancak aralarında kıyaslama yapılmamalı bence.Neil ile Selby karşılaştırılabilir ya da Shaun.Ancak Judd'ın karşılaştırılması anlamsız geliyor.

    YanıtlaSil
  14. evvela sunu düzelteyim ki 92 kusagi diye adlandirdigim kusak, ronnie, john ve m. williams kusagi, yani 92 de profi olanlardir, 92 de doganlar degil.nasil ki 80 kusagi sairleri denince 80 de doganlar anlasilmadigi gibi..
    benim amacim judd i falan ovmek degil(ki kendisini fazla sevmem ve de sempatik bulmam) snooker oyununa genel bir bakis atmakti.infazure nin de dedigi gibi judd ile neil in karsilastirilmasi yanlis zaten.
    ben oyuna agirligini koyabilmis bir oyuncunun olmadigindan yakiniyorum.92 kusagi da elini ve ayagini cekerse vay ki snooker nin haline.berry, ronnie ve john la bu isi gotururum diye düsünüyordu herhalde.john un sike skandali patlayinca, john un menajeri omür boyu men edildi de john neden 6 ay ceza aldi, düsünmek lazim.
    m. williams german masters zaferinden sonra tempodrom daki hinca hinc alman seyircine bakarak aslinda ronnie ye ihtiyacimiz yok türünden laflar etti.ama herkes alman seyircisi gibi degil.brasillien masters yaptilar bos tribünlere oynandi, taylan da buna benzer seyler oldu.carter-burnet sanghai masters finalinde bile tribünlerde epey bosluklar vardi.simdi ptc lere bakiyoruz sanki kalifikasyon maclari yapiliyor türünden.bir odaya tikmislar oyunculari..boyle sampiyona mi olur, hic yapmayin daha iyi.
    cin de bile ilk tur maclari bos tribünlere oynaniyor, büyük turnuvalar disinda ingiltere de ozellikle ptc ler bos tribünlere oynaniyor.cin deki judd, higgins in oynadigi maclar avrupa daki ptc ler de olmasa ortalik sakat.
    demem o ki büyük oyuncular ve büyük basarilar olmayinca snooker ya olan ilgi de azaliyor.92 kusagi da cekildi mi bilmiyorum ne olacak.
    80 lerde davis, 90 larda hendry, 2000 lerde ronnie-john yapti bu isi.2010 larda 30 lu yaslardaki neil- selby mi yapacak bu isi yoksa 24-25 lik judd-ding mi?biri cikip abileri gibi yapmali bu isi yoksa snooker nin vay haline..

    YanıtlaSil
  15. Adsız kişi çok sinirlenmiş, farkındayım :) Tabii ki de Judd Neil'in yanından geçemez, hem kişilik olarak hem teknik olarak hem de anlayış olarak. Birinin kariyeri 98'de, diğerinin kariyeri 05'te başlamış. Karşılaştırmak hata zaten. Neyse, Neil kötü bir sezon geçiriyor gibi görünüyor ama dediğiniz gibi 2007-2008'de daha kötüymüş. En azından buna şükretmek gerek. Bu yıl Masters gibi prestijli bir turnuvayı kazanarak -2010'daki WSC kupasından sonra- Triple Crown turnuvalarından birini daha kazamış oldu. Çin'in twitter'ı Weibo'ya baktım ve Judd "Şimdi Masters kupasını dolaba ekleme zamanı" yazmış. :)

    Gerçekten çok haklısınız Mehmet Bey çünkü Barry Hearn snooker'a artık para gözü ile bakıyor lakin bu durumdan oyuncular memnun olmamakla haklılar. Boş tribünlere boşu boşuna oynanıyor. Brazilian Masters'ı ele alalım -bir kere düzenlenmiş, artık düzenlenmez herhalde, eylülde yapılmış :)- Amerika gibi kıtalarda zaten meşhur bir bilardo dalı değil snooker, orada 8-ball ya da 9-ball meşhur. E tabi oyuncular da isyan etmekle haksız değiller. Bu politikaya baş kaldırıp oynamayanlar (Ronnie, Mark J. Wİlliams ve emekli olan Hendry) da var -ki MJW emekli olmayı düşünüyormuş kötü performansından olsa gerek. Bu 92-2000 jenerasyonunun adamlarından bu politika içinde ayakta kalabilen tek adam John Higgins ise aile oyuna tam zamanlı bağlı kalmak konusunda bir engel teşkil ettiğini söylemişti. Çinliler çok turnuva yapılmasından memnun -malum bazı seyirciler oyuncularla yakından iletişim kuruyor, otellerde oyuncularla beraber fotoğraf çekiniyorlar, kırmızı halı seremonilerinde imza alıyorlar- ama bilet fiyatları pahalıymış, kimse gelemiyormuş. Bir keresinde Judd Trump Weibo'da buna dem vurmuştu. Çin'de çok turnuva yapıyorlar lakin boşuna yapılıyor. Wuxi Classic'te yıldız oyuncuların patır patır döküldüğünü gördük. Zaten o turnuva boş tribünlere oynanmıştı çoğunlukla. Snooker böyle boş tribünlü salonlarda oynanacaksa prestij günden güne de kaybolacaktır. Zaten Hearn bazı oyuncularla görüşme yapıyormuş bu konular hakkında. İlerleyen günlerde ne gibi gelişmeler olacak, bunu hep birlikte göreceğiz.

    YanıtlaSil