Aslında bu bir ilk tur yazısı olacaktı ama son günlerde internet yakama öyle kötü yapıştı ki birazdan biraz daha fazla geç kaldım. Şimdi kalkıp ilk turu kapsamlıca yazmanın sıkıcı olacağından 1-2 kategori ile hızlı bir geçiş yaptıktan sonra oynan maçlara uzanacağım.
EN ZEVKLİ MAÇ(1.TUR)…
Birçok adayın olmasına rağmen Trump&Robertson ve Hendry&Perry maçları.
EN BEKLENEN MAÇ(1T)…
Trump&Robertson maçıydı dememek ayıp olacak ama Sullivan merakı yüzünden Sullivan&Dale maçını seçtim. Trump&Robertson maçı, EL CLASSİCO ve Heat&Sixers maçlarıyla aynı saate denk düştüğü için de biraz şanssızdı.
EN DRAMATİK MAÇ (1T)…
Allen&Stevens maçıydı. Depresyonda olduğunu açıklayan ve maç içinde bunu göstermekten çekinmeyen hatta çaba içinde olan Allen 9-6 geriden gelip maçı kazandı. Aslında rakip Stevens olduğu için şaşırmayanlar vardır ama maçı dramatikleştiren olay maçın son anlarında Allen’ın kızının ve eski kız arkadaşının ilk kez destek vermek için tribüne gelmeleriydi. Allen’ın depresyonunu kameraların gözüne sokması belkide bu yüzdendi.
EN SIKICI MAÇ(1T)…
Aslında ögütücülüğüyle ünlü Ebdon’un maçını yani Ebdon&Bingham maçını seçecektim ama Walden&McLeod maçını izledikten sonra hayatımın en sıkıcı maçı olarak bu maçı ilan ettim ve Ebdon ilk defa bu klasmandan yırttı. İddia ediyorum 10 yıl snooker izlememe cezası gibi ütopik-saçma bir cezayı aldığım hayalin içine düşsem ve cezam Ebdon&McLeod maçında bitse ben o maçı izlemem.
EN FORMDA OYUNCULAR(1T)…
Murphy, Ding, Trump…
EN ARZULU OYUNCU(1T)…
Rocket…
HAYAL KIRIKLIKLARI(1T)…
Hawkins’e elenen Maguire. Birde tam hayal kırıklığı olarak lanse edemesem bile Higgins, özellikle uzun pot denemeleriyle pek göz doldurmadı. Bu performansı ilk turda yaptığı için şanslı…
2. TUR MAÇLARI...
SHAUN MURPHY&RONNİE O’SULLİVAN (7-9)
2.turun en beklenen maçı olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Ama bu beklentinin karşılandığını söylemek çok zor. Hele ilk seansı izlediğim zaman şok üstüne şok yaşadım. Murphy söylediklerinin altında ezilmiş, Ronnie’nin ilk tur performansından korkmuşta çıkmıştı maça. Fark yaratan uzun atışlarının esamesi yoktu ve Ronnie ilk seansı 6-2 gibi beklenmedik bir skorla kapadı. Hani Murphy’nin bu denli kötü olduğu bir seansta bile beklenmedikti çünkü Ronnie 3-0 önde olduğu zaman uzun atış yüzdesi fıkra kıvamındaydı. Ama Ronnie tam bir kırmızı-siyah kombinasyonu uzmanı olduğu için dar alanda çok iş çıkartıp büyük avantaj yakaladı. 2.seans ise internetten izlemek zorunda kaldığım ama hiç pişman olmadığın bir durum. Oyun ise yine beklentilerin uzağındaydı. Shaun biraz daha Shaun gibi oynamaya yaklaştı ama Ronnie hiç oralarda değildi. Son seansta Ronnie biraz koşar adım başlarsa arayı açıp rahatlayacaktır ama aynı hamam aynı tas devam ederse 2.seansta Shaun’luğuna yaklaşan rakibi bu sefer Shaun olup bela açabilir.
Ümidim, isteğim hep Ronnie’nin kazanmasından yana ve bu hangi sene olursa olsun değişmez. Fakat ümidimin ve arzumun bu denli yüksek oluşu, sanki malımı mülkümü Ronnie’nin kazanmasına oynamışım gibi duran tavrım kesinlikle Shaun Murphy’nin bir efsaneye gösterdiği küstahlıktır.
anti-kahramansanız, ilk tökezlediğinizde üzerinize taşlar gelmeye başlar hayat kuralı devrede.
HİGGİNS&MCLEOD (10-5)
Higgins’in turu geçeceğinden hiç şüphem yok. Ama maç için söylenecek şey bu McLeod’u gören hipnoz olmuş gibi ona uyuyor. Higgins’in de bu tempoya ayak uydurması aklımın ucundan geçmezdi. Belkide onu tempolandıramayacağını bildiği için bu yöntemle oynayıp konsantrasyonunu dengeliyor ama uykumuzu getiriyordur. McLeod’un rakibi olsam pool misali kırmızıları dalmayı kesin düşünürdüm.
SELBY&HENDRY (11-5)
Selby için, Bülent Ersoy betimlemesiyle fevkaladenin fevkinde yazıp geçmek istiyorum ama geçemiyorum. Selby’i Selby yapan inatçı genleri iş başında. 2.seansın son framesinin sonunda 4 snookera ihtiyacı varken oyunu bırakmayışı, farkı 2 snookera indirip hatasıyla yine 4e çıkarmasına rağmen oyuna inanıp oyunu koparması olağanüstüydü. O oyunda Hendry’i kaç kere snookera düşürdüğünü sayamadım. Selby’i izlemek büyük keyif…
Birkaç satır da Hendry için yazacak olursam gerçekten kötü oynuyor. Emekliliğini ciddi ciddi düşünmeye başlamış. Oyunu kötü ve umut vermiyor hatta ilk turu geçemese ilk 16dan düşecekti gerçeğini biliyoruz ama yinede bırakmasını hiç istemem.
DİNG&BİNGHAM (7-9)
Aslında formda olan Ding’in bu maçta önde koşacağını ve darbeyi vurup 3.seansa rahat gireceğini bekliyordum ama hiç öyle olmadı. Eğer Ding 2.seansın sonlarında toparlanmasaydı 3.seansa formalite olarak çıkabilirdi. Ding birkaç turnuvadır hep bu pozisyona düşüyor.
TRUMP&GOULD (13-6)
Formda, oldukça özgüvenli, biraz rockstar havasında olan Trump beklendiği gibi maçı kopardı. Gould gibi öğütücülükten çok uzak olan ve pot denemekten hiç çekinmeyen bir oyuncu ile eşleşmiş olması Trump için büyük şanstı. Gerçi ilk turda son şampiyon ile oynayan bir oyuncu için kura şansından söz etmek pek mümkün değil ama öyleydi. Hatta olası eşleşmelerine baktığımızda bundan sonra hep şanslı kura diyebiliriz çünkü finale kadar Ronnie, Higgins, Williams, Murphy ile oynama ihtimali yok. Kuralar çekilmeden önce 3 tane favorinizi yazar mısınız dediğimi farz ediniz ve sonuçlarınızla değerlendiriniz.
DOTT&CARTER (13-11)
Sadece maçın sonunu izleyebildim ve o an gördüğüm şey Carter’ın baskıyı kaldıramayışı ve Dott’un tam ters bir halde baskıyı parmağında oynatıp en kritik anda 147 kovalamaya çalışmasıydı. Dott yine sessiz sedasız işini iyi yapmaya devam ediyor.
WİLLİAMS&COPE (13-4)
Turnuvanın ciddi favorilerinden olan Williams 2.turu da 1.tur gibi rahat geçirdi. Çok hızlı oynamasının yanında istediği pozisyona ulaşamayınca gayet mimikli ve sempatik. Siyah-kırmızı kombinasyonunu gördüğü an felaket hızlanıyor.
ALLEN&HAWKİNS (13-12)
2.turda oynan en değişik maçtı. Ciddi derecede geriye düşüp baskıya maruz kalanın alev aldığı maçtı. Haliyle maç decider gördü ve deciderda Allen, Hawkins’in sadece 1 hata yapmasına izin verdi.
Ahh içimden geçeni duymuşsun.Allah bizleri Ebdon-McLeod eşleşmesinden korusun.Bugün yol boyu aklıma bu tip senaryolar geldi hep:)Bu kadar yavaş oynayan McLeod Sky Shoot-Out'da iki tur atlamıştı, hayret verici gerçekten.
YanıtlaSilAslında MJ Williams'ın pot makinesi olmasının sebeplerinden biri de bu.Sürekli pozisyon sıkıntısı yaşaması onu zor potları gerçekleştirmeye itti.Zaten pozisyon oyununda sıkıntı yaşamasına rağmen kariyeri başarılarla dolu bir oyuncunun pot makinesi olmaktan başka bir şansı yok.
Yazında görünce aklıma geldi ben nedense Dott-Carter maçı hep karar frameine gitti diye hissediyorum:) Bir baktım yazıda da öyle yazmışım, neyse düzenledim orayı.
Güzel bir derleme olmuş. İzleyemediğim maçlar, oyuncular vardı; onlar hakkında da bilgi sahibi olmuş oldum. :)
YanıtlaSilMcLeod'dan, dün Ding-Bingham maçında Eurosport'ta canlı yayında da bahsediliyordu. Herkes çok eleştiriyor. Suçu ne arkadaşın? :) Çok mu yavaş oynuyor?
Yavaş ne kelime ortalama vuruş süresi 33-34 saniyelerde geziniyor.
YanıtlaSil33-34 saniye mi?(!) Allah'tan elenmiş o zaman. :) Gerçi Higgins'e karşı şansı olamazdı zaten ama Anti-Snooker da işe yaramamış. :)
YanıtlaSilben selby'yi çok sevdim.tam bir profesyönel,ancak babası yaşındaki hendry'ye yaptığı biraz ayıp oldu galiba.oyun berabereymiş gibi-ayrıca mcleod benide yordu:)higgins'i izletmedi adam ya. ben allen,williams maçını merakla bekliyorum.kaliteli maç olur kanaatindeyim.trump, dott'u rahat geçecektir.rocket zorlanıyo numarasımı yapıyo bilmem ama murphy kolay lokma bence;)
YanıtlaSilroket vs murphy maçının final seansına bakarsak.Roket hızlı başladı.Maçın sonunu getircem derken bir anlık dikkat dağınıklığı kolay kırmızıyı sol eliyle atamadı.Murpy de tepsideki baklavayı yedi....Murpy nin uzak potları ohannesburg seviyesine gelmişken maçını kazanmayı bildi.Haa, bu arada, roket le murpy
YanıtlaSilmaç sonunda el sıkışırken birbirlerine neler söylediler bilmiyorum ama konuşmadan sonra roketin yumruk şowu görülmeye değerdi:D
Evet harikaydı maç sonu dayanamayıp Murphy'e twit attım zaten:))
YanıtlaSilhaha evet gördüm :D süper :D.Bu arada ding de mükemmel comeback yaptı.Bu adamın tekniği mükemmele yakın.hll ding
YanıtlaSilGecenin ilk frame'i (Murphy-O'Sullivan) ve son frame'i (Ding-Bingham) çok uzun sürdü. Değişik bir akşamdı ancak açıkçası güzel iki maç oldu...
YanıtlaSilevet gecenin başı da sonu da fazla uzun ve adrenalinliydi.. hele başı gitti gitti geldi. son zamanlarda izlediğim en gergin frame diyebilirim.
YanıtlaSil