- Mart ayı içerisinde Redcar'dan gelerek Dünya 44 numarasına kadar yükselen Mike Dunn, ayın en değerli oyuncusu seçildi.
"Snooker'a ilk kez sekiz yaşında başladım. Babam bir kuaför ve onun dükkanında altı ayak bir masa vardı. İnsanlar saç kesimine geldiğinde görüp benimle oynamak istediler.
Oyunumdan zevk alıyordum ve topları pot yapmakta iyiydim. İlk 100'lük serimi yaptığımda dedem bana £10 vermişti. O sırada henüz 14 yaşındaydım. Çevremdeki birçok insan ıstaka sporlarının Kuzey Doğu'da olduğunu söylüyordu ve pek kimse snooker oynamıyordu. 13 yaşına kadar snooker için açılan erkekler bilardo liginde oynadım.
15'imde frame kaybetmeden The Northern Echo Turnuvasını kazandım ve ertesi yıl da ünvanımı korudum. Çevremdeki yaş gruplarım arasında en iyi oyuncuydum fakat ulusal etkinliklerde oynamak için başka yerlere gittiğimde diğer ülkelerden gelen gençler ile aramda çok fazla mesafe olduğunu farkettim. İyi pot yapıyordum fakat seri inşaam ve güvenli oyunlarım iyi değildi. Bir dahaki seferde ise ilk turda elendiğimde şoka uğradım. O gün için, eğer hiç bilardo oynamamış olsaydım eminim ki daha iyi oynardım, diyorum. Yenilmek de bilardoda var ve farklı bir oyun öğrenme yolu oldu benim için.
1991 yılında gittiğim Blackpool Açık elemelerinde profesyonel olarak ilk kez oynadım. İlk maçımda Fred Davis ile karşılaşmıştım. İlk frame'de bir 139'luk seri yapmama rağmen maçı 4-1 kaybederek elenmiştim fakat Fred Davis ile oynamak benim için gurur vericiydi.
Daha önce hiç duymadığım oyunculara bile 5-0 ve 5-1 gibi skorlar ile yeniliyordum ve çok az para kazanıyordum. Neyse ki ben, babam ve ailemin desteği ile geçimimi sağlıyordum. Burton ayakkabı fabrikasında yarı zamanlı olarak çalışıyordum.
Birçok maçı kaybetmeme rağmen daha iyi olacağını hissediyordum. Daha fazla ayakkabı satarken de daha fazla maç kazanmak için kendimde o gücü buluyordum. Turnuvalarda maçları kazanarak en iyi oyuncularla oynama şansını elde ettim.
Önümdeki birkaç yılda kendimi snooker adına çok geliştirdim. Giderek güçlenerek ayakları yere basan bir oyun ortaya koydum ve para kazanmaya başladım.
2002'ye kadar bir Dünya Şampiyonasında yer alacağımı düşünmüyordum. Son eleme turu Newport'ta oldu ve ben rakibim Billy Snaddon'u 10-9 yendim. O gün kendimi çok iyi hissediyordum. Bu beni çok mutlu etti ve artık ben de bir Snooker oyuncusuydum ve Crucible'da olacaktım.
Kurada Matthew Stevens ile denk geldim. Maçtan yaklaşık yarım saat önce ilk TV röpörtajımı John Parrott ile yapmıştım. Çok korkmuştum ve elim ayağıma dolanmıştı. İlk seansta çok iyi bir Stevens vardı ve araya 7-2 önde gitmişti. Seans arasında Len Ganley ile yaptığım konuşmada bana zevk almak için oynamam gerektiğini, ancak bu şekilde iyi bir oyun sergileyebileceğimi söyledi. O bana yardımcı olmuştu ve iyi oynamıştım. Maçı 10-6 kaybetmeme rağmen ikinci seansı 4-3 kazanmıştım.
O zamandan beri birçok turnuvada yer aldım. 2005 yılında Malta Kupasında ve 2008 Bahreyn Şampiyonasında son 16 oyuncu arasında yer aldım.Bu oyun ile birlikte çok fazla yer dolaştım, çok fazla insan tanıdım. Oyunumun 21. yılında başarılı olduğumu hissediyorum. İstikrarlı bir ilerleme ile birlikte iyi miktarda da para kazanmak da hoşuma gidiyor. TV'de yayınlanan maçlarda asla kendimi rahat hissedemedim normal maçlarla da arasında ne kadar büyük fark olduğunu açıklamak zor. PTC'ler de Dünya Sıralamasında aşağıda olan bu tarz oyuncular için çok yardımcı oluyor.
Birkaç yıl WPBSA kurulunda yer aldım. Hem oynamak hem de yönetmenin çok zor olduğunu anladığımda yönetim kurulunu bıraktım. Çünkü gerçek maça konsantre olmak çok daha zorlaşıyordu.
Yaşadığım böbrek rahatsızlığından ötürü bu sezon başında tutuk başladım. Şu anda gayet sağlıklıyım ama problem her an tekrar ortaya çıkabilir. Turnuvalara tam olarak hazır olamadım ve belki de şu anda olabileceğimden daha aşağı sırada bile bulunuyor olabilirim. Önümüzdeki turnuvalarda iyi şeyler yaparak ilk 16 oyuncu arasına girmeyi istiyorum.
Haikou elemelerinde tam zamanlı profesyonel bir oyuncu olan Stephen Hendry ile oynadım. Onunla en son amatörken 1987'de oynamıştım. Bence o, gelmiş geçmiş en iyi oyuncu ve Snooker'ın kahramanı ve gerçekten çok özel bi insan.
Snooker dışında futbolda M'Boro FC takımını destekliyorum. M'Boro'nun sponsoru olan Ramsdens ile ben de birçok turnuvaya ve etkinliğe katılmanın zevkini yaşıyorum. Ligde dördüncü konumdayız ve umarım sezon sonunda Premier Lig'e geri döneceğiz. Tony Mowbray önderliğinde bu sezon iyi maçlar çıkartıyoruz.
Benim için son zamanlarda Mike Dunn IPhone Apps için çalıştık. Benim koçluk ve uyguluma rutinlerimi gösteren bir teknoloji oldu. Bu basit bir fikir ama işe yarıyor."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder