Sene 20xy (gönül ister 2017 olsun), yer Türkiye…
Televizyonda zaping yaparken çoğu insanın ‘aaaa’ veya ‘hönk’ tepkileri verdiği son dakika haberi geçmekte. Türkiye’nin 20xy+1 yılında snooker takvimine girmesi oy birliğiyle onaylandı. Üstelik Sullivan’ın oynama arzusu yerli yerinde, Higgins Türkiye’deki ilk kupayı alacağım iddiasında, Steve Davis ve Steven Hendry hala aktifler, Trump olgunluk döneminin verimliliğinde hatta 147 yapana ayırdığımız özel ödül 1-2 bin pound gibi fıkramsı seviyelerde değil . Üstüne üstlük bu devlerle en kötü ilk turda maç yapacak Z’miz var (Ahmet, Mehmet, Zeki…).
Duygularımız sevinmek ile delirmek arasında gidip gidip gelirken aktif olan spor kanallarından birini açıp turnuva tarihini ve biletlerin çıkış tarihini öğrenmek gibi mantıklı hareketleri yapıp ajandamıza denk gelen haftayı kırmızı kalemle ekstralara kapatıyor ve kaldığımız yerden delirmeye devam ediyoruz. Çünkü oynamasından veya sadece izlemesinden büyük keyif aldığımız snooker; turizmi olmayan, izlemek için bin bir taklalı ve maliyetli organizasyon üretmek zorunda kaldığımız snooker ayağımıza geliyor. Vay canına…
Biletleri alıyoruz…
Maç zamanını bekliyoruz…
Maç günü gelip çatıyor ve kapıda gösterdiğimiz bileti hatıramız olması için cebimize koyup saklama amacı barındırıyoruz…
SONRAAAA?…
Yukarıda X’inden, Y’sinden, Z’sinden dolayı çok bilinmeyenli matematik denklemi gibi duran bir hayali açtım. Bütün bilinmeyenler sizin gönlünüzle mantığınızın dengesindedir. Göremeyiz biz o günleri diyenler için ise küçüktüm ufacıktım anekdotumu yazmak isterim.
Ya 90 yada 91 senesiydi basketbolla tanışmam (pek net değil). Galiba çoğu insan gibi futbol sahasını ele geçiren büyükler yüzünden sürülmüştüm yandaki basketbol potasına (net gibi ama hafif karlı). Ama 92 Olimpiyatlarında babamla izlediğim Dream Team ve diyalogumuz hayatımın ilk net anısıdır.
Ben- baba bu adamlar Türkiye’de de oynar mı?
Babam- bu takım zor ama öğrencileri oynar…
Oynadılar… Belki beklediğimiz en büyük yıldızlar gelmedi belki oynadıkları platform dünyanın en büyük spor organizasyonu olan yaz olimpiyatları değil de 3. büyük spor organizasyonuydu AMA geldiler AMA oynadılar…
Aynı mantık, benim umutlu olmam için yeterli. Hatta bilardo sporcularının yaşı büyüktür basketbol oyuncularının yaşı matematiği de aktif efsaneleri Türkiye’de izleme umudumu oluşturuyor (Ama denklemi 54 yaşındaki Steve Davis’e göre almamakta fayda var=)) ) ki ben ‘neden olmasın?’ ümidini hazmedip ‘Nasıl olur?’ sorusuna geçeli çok oldu. Ama şimdilik ümidimizde kalalım çünkü ‘nasıl?’ sorusunun cevabı dağlar, tepeler… Para&zaman harcanmalı, reyting vermeli, sponsorlar çoğalmalı gibi konuları başka yazıda deşeriz.
Biz hayalimize, ümidimize, daha bahsetmediğim bu yazıyı yazma sebebime dönelim.
Sevindik.. Delirdik… Aldık… Bekledik… Saklayacağız…
SONRAAAA?…
Maçları izlerken nasıl bir seyirci olurduk?
‘yahu her şeyi aştık-hallettik sıra buna mı geldi?’ çemkirmesini, hafif kahkahalı versiyonuyla duyar gibiyim ama ben hep mantıklı şeyler merak edenlerden, maksimum 5 senelik hayal kuranlardan değilim. Hani 28 yıllık hayat kariyerimde 1000 yıllık yemek sushi nasıl bulundu gibi abuk meraklarım olmadı ama yukarıdaki merak ciddi anlamda merakımdır.
Özetlersek bu maçları snooker takviminde olsun, özel olsun, şov organizasyonu olsun izleyeceğimize eminim ama seyirci profilimizi kestirmekte zorlanıyorum. Hani normali olan Türksüz bir maçta Çinli seyirciler gibi abartılı şakşak ve flaş ile motivasyon kaybettirmeyeceğimize eminim hatta gediklisi olmaya başladığımız takvimde Glasgow seyircisi kıvamında ketum bile olabiliriz ama iddialı bir Türkün; nam-ı değer Z’nin olduğu bir turnuvayı kestiremiyorum.
Tahminler yürütüp daha çok X’ler, Y’ler, Z’ler kullanıp ilk yazımı ÖSYM kıvamına getirmemek içinde anket aracılığıyla sizlerden görüş arıyorum…
İddialı bir Türk’ün olduğu turnuvaya ev sahipliği yaparsak seyirci profilimiz nasıl olur?
A- Sullivan’ın Wembley’de gördüğü muamele gibi…
B- 2 yıl önce Avustralya Açık’taki Marsel İlhan’ın maçı gibi…
C- Glasgow seyircisine idol oluruz…
D- Maçtan sonra 3lü çektirmek kaçınılmaz…
E- Muamma…
Öncelikle tekrar hoş geldin diyorum.Bu tip değerlendirme yazılarının çok iyi olacağını tahmin ediyorum :)
YanıtlaSilAnket için cevabıma gelince, kendi adıma konuşmam gerekirse Ronnie'nin olduğu bir turnuva da Türk sporcu olsa dahi Ronnie'yi tıpkı Wembley'de olduğu gibi desteklerim.
Genel olarak Türk seyirci profilinin de Wembley'de olduğu gibi olacağı kanaatindeyim.
Maçtan sonra ise oyuncuların gelip "Bir baba hindi" demesi gerek :))
Heralde tüm snooker izleyecisinin hayalini anlatmışşın.Bende 'zaaa' yada 'hönk' gibi tepkiler verirdim gerçekleşmesi durumunda.Ama ben çok iyimser değilim önümüzde ki 10 yıl için.Taa ki o zaman da dediğin gibi süper yıldızları izleyemeceğiz:(.
YanıtlaSilPool da avrupa şampiyonu çıkarmış bir ülke de , hangi kanal pool turnuvası verdi?.Pool ülkemizde çok yaygın ama ben hiçbir zaman tv de denk gelmedim :(((((
Umarın günün birinde bu hayaller gerçeğe dönüşür, bizde zamanında Kaan yazmıştı deriz :D
benimde hayalim türkiyede bir sıralama turnuvası olması 2elim kanda olsa giderim diye düşünürdüm hep. Bu kaç yılı bulur atmosfer nasıl olur bilmem ama german masters daki gibi bir seyircimiz olsa başka ne isterizki
YanıtlaSilBen siteye 5-6gündür giremiyorum erişim engellenmiş bunun sebebinide anlamış deyilim dns değiştirip giricem artık yazın çok güzel olmuş kaan.Eline sağlık bende wembley durumuna katılıyorum ve maçtan sonra masanın yanına inip sullivanı omza alıp tezahurata devam :D:D çok güzel olurdu
YanıtlaSilinşallah böyle şeyler olur ne diyelim bekleyip görücez:D
benim snooker yeteneğim var nasıl snooker oynucusu olabilirim 12 yaşındayım lütfen cevap
YanıtlaSilolamazsın gayet net OLAMAZSIN SEN KİM JOHN HIGGINS KIM BE COCUK DERSİNE ÇALIŞ SEN ADAM OL
YanıtlaSilJOHN HİGGİNS 1 NUMARA !!!
@Adsız[daha genç olan], eğer yetenekliyim diyorsan bir snooker antrenörü bulmanı tavsiye ederim.Bu işi yapan pek fazla kimseler yoktur Türkiye'de snooker@hotmail.com.tr adresinden iletişime geçersen ben sana 1-2 kişi önerebilirim.
YanıtlaSil@Adsız[2], Genç arkadaşa neden bu tip bir çıkış yaptınız anlamadım açıkcası :) Her şey ders çalışmaktan ibaret değildir.Ayrıca Ronnie arkadaştan genç yaşta snookera başlamış olmasına rağmen matematik konusunda oldukça iyidir yani ikisi bir arada gidebilir.