17 Şubat 2010 Çarşamba

Dale'in Hikayesi!


Worldsnooker.com'un blogcuları arasında Dominic Dale'de katıldı.Ben de Dale'in ilk yazısını sizler için çevirdim.

Snookerla başlayalım.08-09 yılında kötü bir sezon geçirdim ve ilk 32'nin dışında kaldım.Tekrardan ilk 32'ye dönmek için çok çalışıyorum.Ön elemelerin ilk turlarında ki tüm maçlarımı kazandım.Ama sadece Galler Açık'ta son 32'ye kalabildim.Aslında Shangai Masters'da da son 32'ye kalabilirdim ama başa baş giden maçta Nigel Bond'a yenildim.Bu sene Newport'ta oynayabildiğim için mutluyum.Stephen Maguire'ı yenemediğim için biraz hayal kırıklığına uğradım.Aslında elime çok iyi bir şans geçmişti ama karar oyununda kahverengiyi kaçırınca Maguire bu hatayı affetmedi.

Çin Açık ön elemelerinde Rod Lawler'a karşı kaybettim.Bugüne kadar Pekin'de hiç bulunmadım ve oraya gitmek isterim.BBC Wales için yaptığım Tv programı pek iyi olmadı çünkü programa hazırlanmak için snooker pratik saatimden fedakarlıkta bulundum.Ancak Rod Lawler gerçekten çok iyi oynadı ve bir sonraki turda Ricky Walden'ı da elemiş olması beni çok şaşırtmadı.

Genel olarak oyunumdan memnunum şu anda çok sıkı çalışıyorum ve gelecek sezon iyi şeyler olacağunu düşünüyorum.Oyunumda bazı değişiklikler yaptım ve bunlara tam olarak alışmam 3-4 ayımı alacak.Klübüm Vienna 'da her zamankinden daha çok pratik yapıyorum ve oyuna olan bağlılığım geçmiş oranla daha fazla.Aslında yaşınız ilerledikçe snookera olan ilginiz azalır ama ben de tam tersi.

Geriye bir tek ve en büyük olan turnuva kaldı.O da Dünya Şampiyonası.Burada yine Rod Lawler ile karşılacağım.Eğer o ilk tur maçını geçebilirse.Ancak bu sefer sonucun daha farklı olacağını düşünüyorum.Turu geçersem rakibim Laing Wenbo olacak.Son iki maçını kaybetti ve üzerinde bir baskı var.Ayrıca ilk 16'ya girmesi için bu maçı kazanması gerekiyor.Bu baskının benim işime yarayacağını düşünüyorum.Bu sene bir çok amatör turnuva da bulundum.Bunlar bana oyunum için biraz olumlu etki oluşturdu.Şu anda sıralama puanlarına göre eğer Dünya Şampiyonasına katılabilirsem bu sezonu ilk 32 içerisinde bitirebilirim.Ama tersi olursa yine turnuvalarda ön elemeler oynamak zorunda olacağım ve bunu istemiyorum.Ancak bu sezonu 30. olarak kapatabileceğimi düşünüyorum.

Galler Açık'ta Sport Relief için snooker masası etrafında 113 turluk bir koşu gerçekleştirdim.Aslında son zamanlarda pek koşu yapmıyordum buna rağmen bu beni pek yormadı.Tabi masa etrafında koşarken bazı sıkıntılar yaşadım.Hızlı koşmanız gerekiyor ve masanın köşelerinden dönmek zorlaşıyor.En büyük sorunsa bir süre sonra ayaklarınızda bir baskı oluşmaya başlaması.Bu sebepten dolayı her 10 turda bir yönümü değiştirdim.Bacaklarım biraz sertleşti ancak bunun dışında iyiydim.

Bu sıralar bir de kilo vermeye çalışıyorum çünkü yaşınız ilerledikçe kilo almanız kolaylaşmaya başlıyor.Bir diyet yapıyorum.Kahvaltıda meyve,haşlanmış yumurta ve yanında çay ya da kahve içiyorum.Öğle yemeğinde peynirli salata yiyorum ve akşamları da köri sosu ile biber kızartıyorum.Çok fazla karbonhidrat içeren pasta gibi yiyecekleri yemiyorum.Aslında diyet snooker içinde iyi oluyor.Dünya şampiyonasından sonra düzenli olarak spor yapacağım güzel bir vücudum olmasını istiyorum.20'li yaşlarda askeri sanatlarla ilgilenirken böyle bir vücudum vardı.

Newport'ta final öncesi söylediğim şarkıyla ilgili olarak ise gerçekten güzel bir şeydi.Bu aslında Rob Walker'ın fikriydi ve bu tür şeylerden çok hoşlanıyorum.Şarkı söylemeyi de severim.Johnny Mathis, Tom Jones ve Frank Sinatra gibi şarkıcıları şarkıcıları beğeniyorum.Asıl beğendiğim tarz ise klasik müzik.Opera parçalarından da hoşlanıyorum.Aslında Avustuya'da pek fazla şarkı söylemiyorum ama ne zaman UK'a gelsem yanımda Cd'ler getiriyorum ve hemen arabama koyup dinlemeye başlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder